Bu Blogda Ara

8 Haziran 2008 Pazar

MEHDİ'NİN ÇIKIŞ ALAMETLERİ

Kur'an-ı Kerim'in çeşitli ayetlerinde geleceğe yönelik haberlerin verildigi ve bunlarin dogrulugunun ileride anlasilacagi bildirilmektedir. Bu haberlerin ne oldugu ise açikça belirtilmemektedir. Bunlar, Kur'an-ı Kerim'in indirildigi devirde teknik imkansizlik sebebiyle dogrulugunun anlasilmasina imkan olmayan bilimsel ayetler olabilecegi gibi, kiyamet alametlerini haber veren ayetler de olabilir.
Her bir haber için 'kararlastirilmis bir zaman (müstakar)' vardir. Siz de bileceksiniz. (Enam Suresi, 67)
O (Kur'an), alemler için yalnizca bir zikir (ögüt ve hatirlatma)dir. Gerçekten onun haberini bir zaman sonra ögreneceksiniz. (Sad Suresi, 87-88)
Insan aceleden (aceleci olarak) yaratildi. Size ayetlerimi yakinda gösterecegim (Enbiya, 37)
Ve de ki: "Allah'a hamdolsun, O size ayetlerini gösterecektir, siz de onlari bilip taniyacaksiniz." Senin Rabbin, yaptiklarinizdan gafil değildir. (Neml Suresi, 37)
Biz ayetlerimizi hem afakta, hem kendi nefislerinde onlara gösterecegiz; öyle ki, süphesiz onun hak oldugu kendilerine açikça belli olsun. Her seyin üzerinde Rabbinin sahid olmasi yetmez mi? (Fussilet Suresi, 53)
Kur'an-ı Kerim'de, Mehdi ve Islamin Dünya Hakimiyeti ile ilgili sadece isari manada ayetler bulunmaktadir.
Kendilerine hak gelince, onu yalanladilar; fakat alaya aldiklarinin haberleri onlara gelecektir. (Enam Suresi, 5)
Artik onlar, kiyamet-saatinin kendilerine apansiz gelmesinden baskasini mi gözlüyorlar? Iste onun isaretleri gelmistir. (Muhammed Suresi, 18)
Tüm bunlarin isigi altinda, hadislerden ve rivayetlerden derlenen bilgilerle birlikte, isari manadaki ayet mealleri de alinarak, son zaman elçisinin çikis alametleri asagidaki siraya göre incelenecektir.


MEHDİ'DEN ÖNCEKI ORTAM
Ibni Münavi, "Melahim"de Hz. Ali'den tahric etti: Kiyamet yaklastigi zaman ve müminlerin kalbi; ölüm, açlik, fitneler, sünnetlerin kaybolmasi, bid'atlerin ortaya çikmasi, emri bil maruf ve nehyi anil münker imkanlarinin kaybolmasi gibi sebeplerle zayifladigi zaman benim evlatlarimdan Mehdi ile Cenab-i Hak sünnetleri ihya eder. Onun adalet ve bereketi ile müminlerin kalbi ferahlar, Acem ve Arab milletleri arasında ülfet ve muhabbet yerlesir.
Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman ,66
Yukaridaki hadis-i serif Hz. Mehdi'nin çikisindan önce müminlerin kalblerinin (imanlarinin-itikadlarinin) zayiflayacagini ve buna sebep olan hadiseleri haber vermektedir.
1. Ölüm: Anarsi ve yaygin katliamlar neticesinde halkın can güvenliginin kalmamasi ve bunun meydana getirdigi tedirginlik ortami. 2. Açlik: Hayat pahaliligi sebebiyle meydana gelen geçim sikintisi. 3.Fitneler: Haramlarin (içki, fuhus, faiz, kumar, rüsvet...) alabildigince yayginlasmasi ve helallerin, haramlarla karistirilmasi. 4. Sünnetlerin kaybolmasi: Resulullah (s.a.v.) efendimizin sünnetlerinin bir kısmının unutulmasi, bir kısmının da zorla uygulanamaz hale getirilmesi. 5. Bid'atlarin ortaya çikmasi: Dinin aslinda olmadigi halde, sonradan ortaya çikarilan adetlerin dinin esaslariymis gibi kabul edilmesi. 6."Emr-i bil maruf, nehy-i anil münker" imkanlarinin kaybolmasi: Iyiligin emredilmesi ve kötülügün engellenmesi, kisacasi teblig imkaninin kaybolmasi ile meydana gelen bosluk.

HAYAT PAHALILIĞININ ARTMASI
Mehdi'nin çıkışından hemen önceki devrin özelliklerinden bir tanesi de; hayat pahalılığının ve geçim sıkıntısının artmasıdır. Ticari hayattaki sıkıntılar beraberinde yoksulluğu ve hatta açlığı da getirecektir. Darlık yıllarının yaşanacağı bu dönemde fakirler daha da fakirleşirken, zenginlerin malı mülkü katlanarak artmaktadır. Hadislerde Altın Cağ'dan hemen önceki devrin bu özelliği şöyle vurgulanır:
Fakirler çoğalacak. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s.457)
Mehdi çikmadan önce Magrip'te karisikliklar, fitneler ve korku olacak. Açlik ve hayat pahaliligi alabildigine yayilacak. (Ölüm -Kiyamet -Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s.440)
Ibni Münavi, "Melahim"de Hz. Ali'den tahric etti: Kiyamet yaklastigi zaman ve müminlerin kalbi; ölüm, açlik, fitneler, sünnetlerin kaybolmasi, bid'atlerin ortaya çikmasi, emri bil maruf ve nehyi anil münker imkanlarinin kaybolmasi gibi sebeplerle zayifladigi zaman benim evlatlarimdan Mehdi ile Cenab-i Hak sünnetleri ihya eder. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 66)
İşari manada ayet mealleri: 16/112- Allah bir sehri örnek verdi: (Halki) Güvenlik ve huzur içindeydi, rizki da her yerden bol bol gelmekteydi; fakat Allah'in nimetlerine nankörlük etti, böylece Allah yaptiklarina karsilik olarak, ona açlik ve korku elbisesini tattirdi.
2/61- . onların üzerine horluk ve yoksulluk (damgası) vuruldu ve Allah'tan bir gazaba ugradilar. Bu, kuskusuz, Allah'in ayetlerini tanimazliklari ve peygamberleri haksiz yere öldürmelerindendi. (Yine) bu, isyan etmelerinden ve siniri çignemelerindendi.
2/155- Andolsun, Biz sizi biraz korku, aclik ve bir parca mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edecegiz. Sabır gösterenleri müjdele.
6/42- Andolsun, senden önceki ümmetlere (elciler) gönderdik de onlari dayanilmaz zorluk (yoksulluk) ve sikintilarla ceviriverdik. Umulur ki yalvarirlar diye.
İnsanlar 95. seneye kadar malik olacak, yani işleri iyi gidecek, 97 veya 99. senede mülkleri zail olacak.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 54).
Bu hadiste Mehdi'nin çıkışının öncesinde dünya üzerinde nasıl bir ekonomik durum olacağı anlatılmaktadır.
Hadisteki "95. sene" şeklindeki ifade ile 1995 yılına dikkat çekiliyor olması muhtemeldir. 1995 yılı insanların nispeten daha müreffeh bir yaşam sürdükleri, yaşam koşullarının çok zorlaşmadığı bir dönemdir. Hadiste bu yıl içinde "işlerin iyi gideceği" haber verilmektedir. Yani bu dönemde insanlar yaşamlarını idame ettirebilecek bir gelire sahiptirler ve hala mülk edinebilecek kadar zengindirler.
Ancak 1997-1999 yılları ekonominin çok kötüleştiği, fakirliğin ve yokluğun arttığı bir dönemdir. Bu yıllar arasında malın ve mülkün değeri kalmayacaktır. İşte bu şiddetli fakirlik ve kıtlık döneminin ardından Mehdi çağı başlayacak ve insanları bolluk ve berekete kavuşacaktır. Mehdi çağında, dünya üzerinde çok büyük bir zenginlik ve refah hakim olacaktır.

FITNELERIN ÇOGALMASI
Fitne: Insanin akil ve kalbini dogrudan dogruya hak ve hakikattan ayiracak seyler.
Küfür her yani istila edip hükmü cemiyet içinde asikare islenmedikçe Mehdi zuhur etmez. Bu vakitte vaki olan ise.. küfrün istilasidir. Onun kuvvetidir.
Mektubat-i Rabbani, 2-259
Mehdi, fitnelerin zuhur ettigi bir zaman aralaginda gelecek.
Mektubat-i Rabbani 2-258
Magrib'de de karisikliklar, fitneler ve korku olacak açlik ve hayat pahaliligi alabildigine yayilacak. Fitneler çogalacak.
Ölüm-Kiyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, 440
Namazlarin zayi edilmesi, haram olan seylerin helal sayilmasi, rüsvetlerin alinmasi, bosananlarin çogalmasi, zina fiillerinin yayilmasi, sarkici kizlarin yetistirilmesi, yalanci sahitlerin çogalmasi... da kiyamet alametlerindendir.
Ölüm-Kiyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametler, 455
Asagidaki hadis-i serif de fitnenin her tarafa yayilacagina isaret etmektedir:
Hiçbir tarafin ondan mahfuz kalmayacagi bir fitne zuhur edecek, bu fitne kaldigi yerden hemen baska bir tarafa yayilacak ve bu durum bir münadinin semadan seslenerek: "Ey insanlar, emiriniz artik Mehdi'dir" demesine kadar devam edecektir.
El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 23

HARAMLARIN HELAL SAYILMASI
Ibni Ebi Seybe, Ebi Celd'den tahric etti, O dedi ki: Bir fitne görülür, bunu diger fitneler takib eder ve birinciler sonuncularin kiliçla çatismaya dönüsünü kamçilar ve bundan sonra bütün haramlarin helal sayilacagi bir fitne gelir. Sonra da hilafet, yeryüzünün en hayirlisi olan Mehdi'ye evinde otururken gelecektir.
Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman,26
Hz. Mehdi , bütün haramlarin helal sayildigi büyük bir fitneden sonra çikacaktir.
El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 23
Bir tevili sudur ki: Silahlarin kullanildigi, öldürme olaylarin vuku buldugu bir anarsi dönemi haber verildikten sonra, Allah'u Teala'nin haram kildigi bütün fiillerin insanlar tarafindan helal olarak gösterilmege çalisilacagi isaret ediliyor.
Fuhus, kumar, içki, faiz, rüsvet gibi birçok fiil, haram edilmelerine ragmen günümüzde halkın büyük bir çoğunlugu tarafindan ve giderek artan bir oranda islenmektedir. Yapilan istatistikler artisin, dünyanin tarihinden bu yana ilk defa bu boyutlara ulastigini gösteriyor.

ALLAH'IN AÇIKÇA INKAR EDILMESI
Alenen ve apaçik Allah Teala inkar edilinceye kadar Hz. Mehdi (a.r.) gelmez. Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman , 27
Bir tevili sudur ki: Bu hadiste o devirde bir çok inançsiz insanin bulunacagina ve ayrica onların bu inkarlarini basin yoluyla herkese göstererek açikça ilan edeceklerine isaret edilmektedir. (Allahualem)

MÜSLÜMANLARA BASKININ ARTMASI
Ahir zamanda ümmetimin basina, sultanlarindan siddetli belalar gelir, öyle ki yerler müslümanlara dar gelir. O zaman Allah, daha önce zulümle dolu olan dünyayi adaletle dolduran Benim soyumdan birisini gönderecektir.
Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir zaman , 12
Yemin ederim ki bu ümmete öyle (siddetli)belalar gelecek de, kisi zulümden gaddarliktan kurtulmak için siginacak bir yer bulamayacaktir. Öyle sikintili bir sirada Allah Teala akrabamdan benim hanedanimdan bir kimseyi gönderecek.
Ölüm-Kiyamet -Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s.437

DÜNYANIN HERC-Ü MERC IÇINDE KALMASI
Tabarani, Kebir isimli eserinde Ebu Naim ise Ali Hilal'den tahric ettiler. Resulullah (s.a.v.) Hz. Fatma'ya söyle buyurdu: Dünya hercü merc içinde kaldiginda, fitneler zuhur ettiginde yollar kesildiginde, bazilari bazisina hücüm ettiginde, büyük, küçüge merhamet etmedigi, büyüge vakarli davranmadiginda; Allah, bu sirada onlardan adavetin kökünü kaziyarak dalalet kalelerini fethedecek ve evvelce benim ayakta tuttugum gibi, ahir zamaninda dini ayakta tutacak, önceden zulümle dolu olan dünyayi adaletle dolduracak birini (Mehdi) gönderecektir.
Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman , 12
Herc-ü Merc: Insanlar arasında meydana gelen fitne, fesad Darmadaginik karmakarisik allak bullak
Bir tevili sudur ki: Bu hadis-i serifte belirli bir yer tarif edilmeyip, herc-ü merc'in dünyanin her tarafinda yayilacagina isaret edilmektedir. Gerçekten de hadisin tarif ettigi bir şekilde bugün dünyanin bes kitasinda büyük kargasaliklar, savaslar, katliamlar ve terör olaylari cereyan etmektedir.

IRAN - IRAK SAVASI
Sevval ayinda ayaklanma Zilkade'de harb konusmalari, Zilhicce'de ise harb vaki olacak.
Kiyamet Alametleri, 166
Bir tevili sudur ki: Sevval ayinda ayaklanma... Burada Iran'da Sah'a karsi olan ayaklanmaya dikkat çekiliyor. Ilk ayaklanma Hadis'in isaret ettigi 5 Sevval 1398 - 8 Eylül 1976'de olmustur.
Zilkade'de harp konusmalar ve Zilhicce'de ise harp vaki olacak. Burada Iran-Irak arasındaki savasa dikkat çekiliyor. Hicri 1400 Zilhicce 1980 Ekim ayinda Iran-Irak arasındaki savas tam anlamiyla baslamisti.
Onlarla Mevali maddesi de gelecek..."Mevali maddesi nedir ey Allah'in Resulü? Onlar sizin azadlilarinizdir..Onlar sizdendir. Yani Faris yönünden gelecek olan bir kavimdir ki, söyle diyecekler: "Ey Araplar! Siz fazla taassuba kaçtiniz! Siz bunlara geregi gibi hak tanimazsaniz, sizinle hiç kimse birlik kurmayacaktir...Bir gün, onlara ve bir gün de sizlere verilsin ve karsilikli sözler tutulsun..." Onlar Mutik'a çikacaklar, müslümanlar oradan asagi yaziya inecekler...Müsrikler öbür yandaki (Rakabe) denilen bir simsiyah olan nehrin kenarina duracaklar... Aralarinda savas olacak: her iki ordudan, Allah, zaferi kaldiracak;
Kiyamet Alametleri, 179
Faris yönünden gelecek olan: Burada Iran kuvvetlerine dikkat çekiliyor. Faris : Iran - Iranli (Büyük Lugat) Yaziya inecekler: Ovalik-Irak Ovasi Mutik : Yöredeki bir dagin adi. Rakabe : Petrol kuyularinin çok oldugu bölgedir. Ey Araplar! Siz fazla taassuba kaçtiniz! Siz bunlara geregi gibi hak tanimazsaniz, sizinle hiç kimse birlik kuramayacaktir... : Bir tevili sudur ki: Iki taraf arasında, irkçiliktan kaynaklanan bir anlasmazligin olacagina dikkat çekiliyor. Bu anlasmazlik sebebiyle, yaziya (yazi: Irak Ovasi) inilecek ve savas baslayacak

AFGANISTAN'IN ISGALI
Ebu Ganem Küfi, Fitende Hz. Ali'den tahric etti. O söyle dedi: Talikan'a (Afganistan'a) yazik oldu. Süphesiz Allah Teala'nin orada altin ve gümüs olmayan hazineleri vardir. Orada Allah'i hakkiyla bilen insanlar vardir. Onlar ahirzaman Mehdi'sinin yardimcilaridir.
Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman , 59
Bir tevili sudur ki: "Talikan"a yazik oldu..." Burada Afganistan'in Mehdi zamaninda isgal edilecegine isaret ediliyor. Ruslarin Afganistan'i isgali 1979 yili, gerçekten de Hz. Mehdi'nin çikis yili olan (Hicri 1400= Miladi 1979) hicri yüzyil basina karsilik gelmektedir. (Allahualem)
"...Orada altin ve gümüs olmayan hazineleri vardir..." diye devam eden rivayetin ikinci bölümü ise Afganistan'in maddi zenginlik kaynaklarina dikkat çekmektedir. Bugün Afganistan'da çeşitli sebeplerle isletmeye açilmamis büyük petrol yataklari, demir havzalari ve kömür madeni varligi tesbit edilmistir.
Hadis-i serifin son kısmında da orada (Afganistan'da) Allah'i hakkiyla bilen güçlü müminlere, dinsizlere karsi savasan Afgan mücahidlerine dikkat çekiliyor ve bunlarin ileride Hz. Mehdi'nin (a.r.) yardimcisi olacaklarina isaret ediliyor.

FIRAT'IN SUYUNUN KESILMESI
"Ikdiddurer"de zikredilen Mehdi'nin alametlerindendir: Firat nehrinin durdurulmasi
Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman,39
Ebu Hureyre'den (r.a.) rivayet olunduguna göre Resulullah (s.a.v.) söyle buyurmustur: Firat (nehrinin suyu çekilerek) kiymetli altin hazinesini açıklaması zamani yaklasiyor. Her kim o zaman orada bulunursa, ondan birsey almaya ugrasmasin!. (Çünkü ihtiyar dünyanin ömrü sona ermis bulunacaktir.)
Sahih-i Buhari, 12/305
...Ebu Hureyre'den (r.a.) naklen rivayet etti ki: Resulullah (s.a.v.) : Firat nehri altin bir dag üzerinden açilmadikça kiyamet kopmayacaktir. Insanlar onun için harb edecek ve her yüz kisiden doksan dokuzu öldürülecek, onlardan her adam, "keske kurtulan ben olsaydim" diyecektir buyurmuslar. ...Ebu Hureyre'den (r.a.) naklen rivayet etti ki: Resulullah (s.a.v.) Firat'in altin bir dag üzerinden açilmasi yakindir. Imdi orada kim bulunursa, ondan birsey almasin! buyurdular.
Sahih-i Müslim 11/320
Yine Ebu Hureyre (r.a.)'dan rivayet edildigine göre, Resulullah (s.a.v.) söyle buyurdu: Yakinda Firat Nehri altin hazinesini açiga çikarir, kim buna hazir bulunursa ondan bir sey almasin. Ebu Hureyre (r.a.) dan , Resulullah(s.a.v.) dan bir önce geçen hadisin benzeri rivayet olundu. Su kadar ki bu rivayette, Firat Nehri bir altin dagini açiga çikarir, dedi.
Sünen-i Ebu Davud, 5/116
Yine Ebu Hureyre Hazretleri naklediyor. Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki: (1) Firat nehrinin suyu çekilip (2) altundan bir dag meydana çikmadikça kiyamet kopmaz (3) Bu hazine üzerine kital vukua gelir, her yüzden doksan dokuzu ölür. (Kitale istirak edenlerden) Her kisi yalniz ben halas-kurtulma-olacagim, diye ümitlenir.
Diger bir rivayette: "Firat nehrinin suyu çekilerek altun hazinesini açıklaması zamani yaklasiyor. Her kim, o zaman orada bulunursa o hazineden bir sey almasin. Aksi takdirde ya ölür veya öldürür." (Hadisi, Buhari ve Müslim rivayet etmislerdir.)
Riyazi's Salihin, 3/332
.... Bir tevili Sudur ki: (1) Firat nehrinin suyunun çekilip... Suyuti hazretlerinin kitabinda bu hadis "suyun durdurulmasi olarak geçmektedir. Gerçekten de Keban Baraji, Firat Nehrinin suyunu durdurmus, kesmistir. Burada "suyun durdurulmasi" ifadesiyle "Baraj"a dikkat çekilmektedir. (Allahualem) çünkü baraj suyun akisini durdurmakta, suyu önünde biriktirmektedir. Su elektrik enerjisine çevrildikten sonra akmaya devam etmektedir.
(2) .. altundan bir dag meydana çikmadikça...Yapilan baraj sayesinde; elektrigin üretilmesi, toplanan suyun arazide kullanilarak topragin veriminin artmasi ve ulasim kolayliginin saglanmasi gibi sebeblerle, buradaki topraklar "altun" gibi kiymetli hale gelebilir.
Bu kısmın ikinci bir tevili sudur ki: Yukaridaki sematik çizimde de görüldügü gibi baraj, betondan dev bir dagi andirmaktadir. Bu barajdan (hadis-i serifteki benzetmeye göre dagdan) altin degerinde servet dökülmektedir. Dolayisiyla baraj "altin bir dag" hususiyetini kazanmaktadir. (Allahualem)
(3) .. Bu hazine üzerinde kital (Bir çok kisinin ölümüne sebep olan kavga) vukua gelir
Bu kısmın tevili sudur ki: Baraj tahvillerinin altin kiymetinde, fakat faiz hükmünde oldugundan alinmamasi olabilir. Baraj tahvili sahiplerine zarara girilse bile para verildiginden faiz islemi yapilmis olmaktadir. Bu da dinimizce haramdir. Bu tahvillerin satildigi, kapisildigi zamanda bölgede kital olabilir, kan akabilir. (Allahualem)

RAMAZAN AYINDA AY VE GÜNES TUTULMALARI
Mehdi için 2 alamet vardir ki, bunun birincisi, Ramazanin birinci gecesi, ayin ikincisi de ortasinda güneşin tutulmasidir.
El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 49
Ramazanin birinci gecesi Ay ortasinda Günes tutulacaktir.
Kiyamet Alametleri 199

Onun saltanati zamaninda, ramazan ayinin on dördünde Günes tutulacaktir, o ayin ilkinde ise Ay kararacak...
Mektubat-i Rabbani, 2/1163

..Günes'in oruç ayinin ortasinda, Ay'in ise sonunda tutulmasi,
Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman,38

Ramazan'da iki defa ay tutulmasi olacaktir.
El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar,53

Mehdi'nin gelisi Razaman ayinda Ay'in iki kere tutulmasina sebep olacaktir.
Kiyamet Alametleri , 200

Mehdi'nin çikmasindan önce bir ramazan içinde Günes iki defa tutulacaktir.
Ölüm-Kiyamet -Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s.440
bir tevili sudur ki: Kiyamet alametlerinden sadece "Günesin batidan dogma" hadisesi bedahet derecesinde anlasilacak bir alamettir. Bu alamet, tevbe kapisini kapatacagindan tefsiri ve manasi açiktir, tevil edilmeye ihtiyaci yoktur.
Fakat diger kiyamet alametleri zuhuru sirasinda imtihan devam ediyor olacagindan bu alametlerin anlasilmasi, herkesin mecburen tasdik edecegi bir derecede bedihi (açikça) olmaz. Yoksa herkes kabul eder, imtihan ortadan kalkmis olur. Bu sebeple "Günesin batidan dogmasi" hariç bütün kiyamet alametleri, ihtiyar dairesinde (aklin sinirlari içinde) adetullaha uygun bir biçimde gerçeklesir. (Adetullah: Allah'in adet üzere meydana getirdigi olaylar, koydugu degismez kanunlar.)
Yukaridaki rivayetlerde de bu durumu gözönünde bulundurmak gerekiyor. Çünkü hem ramazan ayinin ortasinda güneş tutulmasi, hem de bir ay içinde Ay'in ve Günes'in iki kere tutulmasi adetullaha münafi (zit, uymaz) bir durumdur, normal olarak imkansiz bir hadisedir.
Eger bu hadiseler gerçekten rivayetlerde tarif edildigi gibi zuhur etse, (ki buna Hz. Allah'in c.c. gücü elbette yeter, fakat bu sefer) aklin ihtiyari alinacak, inanan-inanmayan herkes tasdike mecbur kalacak, böyle bir durum da Hz. Allah'in imtihan sirrina ters düsecekti. Esasinda dikkat edilirse bu rivayetler arasında dahi mütenakiz bir durum göze çarpar. Yukaridaki 1,2 ve 3. rivayetlerde Ay, ramazanin birinci günü, 4. rivayette ise sonuncu günü tutulacaktir. Böyle bir hal ile karsilasildiginda bu iki degisik rivayetten birini seçip, digerini birakamayacagimiza göre (Allahualem) yapilacak en uygun sey, ayni hadiseye bakan farkli rivayetlerin ittifak ettikleri ortak yönleri araştırmak olacaktir. Bunlar; 1. Ramazan ayinda Ay ve Günes tutulmalari olacaktir. 2. Bu tutulmalar ortali, yani 14-15 gün arayla olacaktir. 3. Bu tutulmalar iki kere tekrarlanacaktir.
Bu tesbitlere uygun olarak, 1981 yilinda (Hicri-1401'de) Ramazan ayinin 15. günü Ay, 29.günü de Günes tutulmustur. Yine 1982 yilinda (Hicri-1402'de ) Ramazan ayinin 14.günü Ay, 28. günü de Günes tutulmustur.
Ayrica bu hadisede "Ay"in Ramazanin tam ortasinda Dolunay halinde tutulmasi ve dikkatleri çekecek bir alamet olarak belirmesi de pek manidardir.
Bu hadiselerin Hz. Mehdi'nin diger çikis alametleriyle ayni zamanlarda zuhur etmesi ve Hicri yüzyil basinin hemen baslarinda, üstüste iki yil harika bir tarzda tekrarlanmasi rivayetlerin isaretinin bu hadiseler olabilecegine dair zanlarimizi iyice kuvvetlendirmektedir.

KUYRUKLU yıldızın DOGMASI
O gelmeden önce, dogudan isik veren bir kuyruklu yildiz görünecektir.
El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 53
Mehdi'nin çikisindan evvel, (her tarafi) aydinlatan, Kuyruklu bir yildiz dogacaktir.
Kiyamet Alametleri s,200

O yıldızın dogmasi, güneş ve ay tutulmasindan sonra olacaktir.
Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 32
Bir tevili sudur ki: 1986 yilinda yani hicri 1406 da görülen "Halley" kuyruklu yildizi hadis-i serifte belirtildigi gibi hem parlak bir yildizdir, hem seyir yönü dogudan batiya dogrudur, hem de (1981 ve 1982 yillarinda meydana gelen) ay ve güneş tutulmalari hadisesinden sonra ortaya çıkmıştir. Bu yıldızın dogusunun Hz. Mehdi'(a.r.)nin diger çikis alametleri ile de ayni zamanda zuhur etmesi, Halley kuyruklu yıldızınin hadiste isaret edilen yildiz olduguna dair zanlarimizi (Allahualem) iyice kuvvetlendirmektedir.
Sark tarafindan bir kuyruklu yildiz dogup aydinlik verecektir. Onun her günkü irtifi (geçis yönü) lesriktan magribedir. (dogudan batiya dogrudur)
Mektubat-i Rabbani, 2/258
Bu kuyruklu yıldızın geçis devrelerinde çok önemli hadiseler meydana gelmistir. Bunlardan bir kısmı rivayetlerde bildirilmistir.
Bu yildiz ilk çiktiginda; Hz.Nuh (a.s.) kavmi helak olmustur. Hz.Ibrahim (a.s.) atese atilmistir. Hz. Musa (a.s.) ile ugrasan Firavun ve kavmi yok edilmistir. Hz.Yahya (a.s.) öldürüldügünde de görülmüstür. Siz o yildizi gördügünüzde fitnenin serrinden Allah'a sigininiz.
Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman,32
Bu yildiz geçtiginde meydana gelen diger önemli hadiseler de sunlardir. Hz. Isa (a.s.) efendimiz dogmustur. Resulullah (s.a.v.) efendimize ilk vahiy gelmege baslamisti. Osmanli Devleti tarih sahnesinde yer almaya baslamis. Istanbul Fatih tarafindan fethedildiginde de bu yildiz görülmüstür.

KABE BASKINI VE KABE'DE KAN AKITILMASI
Onun çikacagi yil, insanlar hacca, baslarinda bir emir bulunmadan gidecekler. Hep birlikte Beyt-i Serif'i tavaf edecekler, sonra Mina'ya indiklerinde, köpekler gibi birbirine saldiracak, hacilar soyulacak, kanlar Akabe Cemresinin üzerine akacak.

Naim b. Hammad Abdullah b. Amr'dan tahric etti. O söyle dedi: Insanlar baslarinda bir imam bulunmaksizin Hac ederler. Mina'ya indiklerinde etraflari, köpeklerin sarisi gibi sarilip, kabilelerin birbirine girmesi ile büyük savaslar olur. Öyle ki ayaklar kan gölü içinde kalir.
Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 35
Hz. Mehdi'nin çikis yili rivayetlere ve ulemanin izahlarina göre H.1400 yili baslarindadir.
Yukaridaki rivayette "O'nun çikacagi yil" da denerek, Mehdi'nin çikis tarihinde meydana gelecek olan Kabe baskinina dikkat çekilmektedir. (Alahualem) Gerçekten de Kabe baskini hadisin ihbarina tam uygun bir şekilde H.1400 yilinin hemen basinda (1, Muharrem 1400/ 21 Kasim 1979) meydana gelmistir. Yine hadis-i serifte kanlarin akacagindan bahsedilerek öldürme olayina dikkat çekilmistir. Baskin sirasinda Suud askerleri ile saldirgan militanlar arasında meydana gelen çarpismada 30 kisinin öldürülmesi, bu rivayetin kalan kısmını da dogrulamistir.

Dani, Sehr b. Havseb'den tahric etti. Dedi ki, Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Ramazanda bir seda, Sevval'de bir ses, Zilkade'de kabileler arasında savas olur. Hacilar talana ugrar. Mina'da ölülerin çok olacagi bir savas olur, öyleki orada taslari kan gölü içinde birakacak kadar kan akar.
Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 31
Ramazan'da bir seda olur. Sevval'de de bir seda olur. Zilkade'de kabileler çarpisir. Zilhicce'de hacilar talana ugrar. Muharrem'de gökten söyle nida olur. "Dikkat ediniz. Filan kimse Allah'in halkınin hayirlilarindandir. Onu dinleyiniz ve ona uyunuz.
Ramuz El Hadis 2/518
Sevval ayinda ayaklanma Zilkade'de harb konusmalari, Zilhicce'de ise harb vaki olacak. Hacilar soyulacak, kanlari akacak.
Kiyamet Alametleri, 166
Naim b. Hammad ve Hakim, Amr b. Suayb'dan tahric ettiler: Zilkade ayinda kabileler savasir, hacilar kaçirilir, melhameler olur.
Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-ilAhir Zaman , 34
"Ikdiddurer" isimli kitaptaki alametlerden: (3) Sevval'de savas nidalari, (2) Zilhicce'de harb ve kital olur, yine (1) Zilhicce'de hacilar talana ugrar, hatta caddeler kan'dan geçilmez ve haramlar çignenir. Beytül Muazzam'in yaninda büyük günahlar islenir.
Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 37
(1)...Zilhicce'de hacilar talana ugrar, hatta caddeler kan'dan geçilmez ve haramlar çignenir. Beyt-ül Muazzama'nin yaninda büyük günahlar islenir.
(Allahualem) Burada, 1407 yili Zilhicce ayinda (Hac mevsiminde), Beyt-ül Muazzama'nin (Kabe'nin) yaninda çikan hadiseye dikkat çekiliyor. Bu hadisede caddelerde gösteri yapan Hacilara saldirilarak 402 kisi katledilmis, çok fazla kan akitilmistir. Beytül Muazzama'nin yaninda, müslümanlarin (Suudi Arabistan askerleri ile Iran'li Hacilarin) birbirlerini öldürmeleri ile büyük günahlar islenmis, haramlar çignenmistir.
Not: Bir önceki hadiste anlatilan hadise 1 Muharrem 1400'de Beyt-ül Muazzama'nin (Kabe'nin) bizzat içerisinde olmustu: 1407'nin Zilhicce ayindaki hadise ise, Beyt-ül Muazzama'nin yaninda olmustur. Her iki hadise de rivayetlerin isaretine uygun bir şekilde gerçeklesmistir
(2)... Zilhicce'de harb ve kital olur. Bu harb ve kitallerin, hacilarin öldürülmesi ile ayni yerde zikredilmesi, hadiselerin birbirleri ile baglantili olabilecegine isaret olabilir. Burada harbten kasit Iran-Irak savasi, kital'den kasit da birçok masum insanin sebebsiz yere katledildigi anarsistlerin güney-dogu ve diger yerlerde yaptigi katliamlar olabilir. (Allahualem)
(3) .. Sevval'de savas nidalari olur. Yine ayni zamanlarda Basra Körfezi'ndeki gerginligi, Iran-Amerika arasındaki gerginlesme ve savas durumuna dikkat çekilmis olabilir. (Allahualem) "Ikdiddurer" isimli kitabta Mehdi'nin zuhur alametleri bahsinde geçiyor:

DOGU TARAFINDAN BIR ATESIN GÖRÜNMESI
"Ikdiddurer" isimli kitabta Mehdi'nin zuhur alametleri bahsinde geçiyor: Doguda, semada üç gece görünen büyük bir atesin çikmasi. Mutad (alisilmisin disinda) safak kizilligi gibi olmayan bir kirmiziligin semada görülüp ufukta yayilmasi.
Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 32
Dogudan üç veya yedi gün ardi ardina büyük bir ates zuhur edecek, gökte karanlik görülecek, gökte alisilmis olan kirmiziligin aksine bambaska bir kizillik yayilacak. Yeryüzünün duyup anlayabilecegi bir dille nida edilecek.
Kiyamet Alametleri, 166
Ebu Cafer b. Muhammed b. Ali (r.a.)dan rivayet edildi. Siz üç veya yedi gün, dogudan bir atesi gördügünüz zaman Al-i Muhammed'in çikmasini bekleyiniz, insaallah-ü Teala, bir münadi Mehdi'nin ismi ile semadan nida edecek ki, doguda batida olan herkes bu sesi isitecek. Öyleki korkudan uykuda olanlar uyanacak, ayakta olan çökecek, oturan ise ayaga firlayacaktir.
Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman , 32
Hadis-i Serif'te Resul-i Ekrem Efendimiz: Yemin ederim ki bir ates sizi saracaktir. O ates bugün Berehut denilen vadide sönük vaziyettedir. O ates içinde müthis azap oldugu halde insanları kaplar. O ates insanları, mallari yakip bitirir. Sekiz gün içinde rüzgar ile bulut gibi uçarak dünyanin her tarafina yayilir. Geceki sicagi gündüzki hararetinden daha siddetlidir. O ates insanların basinin üzerinden arsin altina kadar yaklasarak yeryüzü ile gökyüzü arasında gökgürültüsü gibi korkunç gürültüsü olur, buyurdu.
Ölüm-Kiyamet -Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, 461 Kiyamet Alametleri, 289
Mehdi'nin çikis öncesi alametlerinden olan bu ates hakkında kisa bir açiklama yapmak yerinde olacaktir. Kiyamet alametlerinden sadece "Günesin batidan dogma" hadisesi, peygamberimizin hadislerinde tarifi yapildigi üzere, herkesin açikça görüp anlayabilecegi bir şekilde meydana gelecek tek alamettir. Bunun disinda meydana gelecek bütün kiyamet alametleri (Ates de dahil) aklin ihtiyaini almayan, adetullaha uygun alametlerdir. Bazi safi kalpli müslümanlar bu atesi; sebebsiz yere birdenbire ortaya çikan, sönme nedir bilmeyen, hatta herkes tarafindan bulundugu yerden mutlaka görülecegi tarzda, harika bir alamet olarak beklemektedir. Halbuki dünya bir imtihan ve müsabaka yeridir demistik. Bu alametlerin meydana gelisi sirasinda da imtihan devam ettiginden onların anlasilmasi, herkesin mecburen kabul edecegi bir açiklikta olmaz, ta ki insanlar aklını, vicdanını, iradesini kullanarak karar verebilsinler, gerçek kimlikleriyle ortaya çıksınlar. Seçme hürriyeti kalmazsa, onlara teklif götürülemez. Şayet kiyamet alametleri ile ilgili hadisler en ince ayrintisina kadar (mesela; hangi sehirde, kaç tarihinde, ne şekilde çikacagi) anlatilsaydi (ki peygamberimiz hepsini biliyordu, fakat bu sefer) herkes mecburen kabul eder, insanlar arasında derece farki kalmazdi. Bu hikmet sebebiyle kiyamet alameti hadisleri özellikle yari kapalı bir şekilde bildirilmistir. Ates alametini de bu şekilde degerlendirmek gerekmektedir. Bir ates sebebsiz yere çikmaz, ya bir kaza, ya bir patlama gibi kasit veya ihmal neticesinde çikar. Mehdi'nin çikis alameti olarak söylenmesi, onun çok garip ve olaganüstü bir alamet sekilnde çikmasini gerektirmez. Önemli olan bu atesin, hadiste tarif edilen atesin özelliklerine uygun olarak çikmasidir. Bu atesi tanimak ve tespit edebilmek için yapilacak ilk is, özelliklerinin ortaya çikartilmasidir. Bilindigi gibi Temmuz 1991 yilinda Iraki'in Kuveyt'i isgali sonrasinda, Kuveyt'e ait petrol kuyularini atese vermesi sonucunda Kuveyt ve Basra Körfezini çok büyük bir ates sarmistir.
-Kuveyt'de yanan petrol, insan ve hayvanlar arasında ölüme sebep olmaktadir. Uzmanlara göre günde yarim milyon ton petrol duman olarak atmosfere karismaktadir. Her gün 10 bin tondan fazla is, kükürt, karbondioksit ve büyük miktarda, kanser yapici özelligi olan hidrokarbonlar felaket bulutlari gibi körfez üzerinde asili durmaktadirlar.... Yalniz körfez değil, onun sahsinda Dünya yanmaktadir. (Kurtlar Sofrasinda Ortadogu, M. Necati Özfatura, sf,175)
-Atese verilen iki kuyu, Türkiye'nin bir günde çikarabildigi kadar petrol veriyor ve dumanlar 55 km. uzakliktaki Suudi Arabistan'dan bile görülebiliyor. (Hürriyet 23 Ocak 1991)
-Körfezde sönmeyen felaket haberleri: Kuveyt'de atese verilen yüzlerce petrol kuyucu alev alev yaniyor. Uzmanlarin "söndürmek son dereve zor" dedikleri petrol kuyularindaki yanginin Türkiye'den Hindistan'a kadar olan geniş bir bölgeyi en az 10 yil süreyle etkileyecegi bildiriliyor.
Atese verilen petrol kuyularinda çikan alev ve dumanlar atmosferi devamli kirletmektedir. Kuveyt gündüzleri gece manzarasi arzetmektedir. Alevlerle birlikte yükselen füme rengi duman, Kuveyt semalarinda sonbahardan kis mevsimine geçisi hatirlatiyor.... Kuveyt'in tamaminin yasanilir hale gelmesi için en az bir senelik bir zamana ihtiyaç vardir. Kilometrelerce uzaktan görülen alevlerle birlikte yükselen dumanlar, Kuveyt semalarini tamamen kapliyarak ülkeyi yasanmaz hale getirmekte ve varlikli olanlar Kuveyt'i terketmektedirler.
Dahran'daki araştırma merkezi müdürü Abdullah Dabbag'in NewYork Times'da çikan açıklamasına göre, Basra Körfezindeki kirlenme neticesinde 106 tür balik, 180 tür yumusakçalar ve bölgede yasayan 450 tür hayvan yasama savasi vermektedir. 600 petrol kuyusundan yükselen dumanlarin komsu ülkelere yayildigi, ayrica kükürt gibi kansorejen maddeler ihtiva eden dumanlarin asit yagmuruna dönüserek tarimda verimi azalttigi açiklanmaktadir. (Kurtlar Sofrasinda Ortadogu, sf, 171)
Yemin ederim ki bir ates sizi saracaktir. O ates bugün Berehut denilen vadide sönük vaziyettedir. Berehut: Bir vadi veyahut bir kuyu adidir. (Kamus Tercemesi c. 1- s.550) Hadis-i serifin ilk kısmında ates için "sönük bir vaziyettedir" denmektedir. Ates, yanici bir maddenin yanmasiyla meydana gelen bir durum olduguna göre burada sönük vaziyette bekleyen atesin kendisi değil, atesin yakacagi hammaddedir. Burada toprak altindan çikarilan petrole isaret edilmektedir. Nitekim hadisteki Berehut denilen yer, bir kuyunun adidir. Bu kuyu petrol kuyusudur. zamani gelince bu kuyulardan çikarilan petrol, yanmaya hazir bir ates haline geliyor.
O ates müthis azap oldugu halde insanları kaplar. O ates, sadece yanan bir ates değil, ayni zamanda insanları canindan, malindan ederek azap içinde, elem-üzüntü içinde birakacak ve bütün dogayi kirletecek olan bir ates.
O ates insanları, mallari yakar bitirir. O ates bir kisim insanların ölümüne sebep oluyor. Bunun yaninda mallari yakarak maddi zarara sebebiyet verdigi gibi, tüm cevreyi ve dogayi kirleterek de insanların geçim kaynaklarini yok etmektedir.
Sekiz gün içinde rüzgar ile bulut gibi uçarak dünyanin her tarafina yayilir. O atesin, "rüzgar ile bulut gibi uçan" kendisi değil dumanidir. Burada benzetme yapilarak dumanin bulutlara kadar yükselecegi de anlatilmistir. Bu duman rüzgarin etkisiyle her yöne dogru yayiliyor.
Geceki sicagi, gündüzki hararetinden daha siddetlidir. O ates hem gündüz, hem gece devamli yaniyor.
O ates insanların basinin üzerinden arsin altina kadar yaklasarak, yeryüzü ile gökyüzü arasında gökgürültüsü gibi korkunç gürültüsü olur, buyururdu. O ates çok yükseklere kadar tirmaniyor ve bu atesten gökgürültüsü gibi pek siddetli bir gürültü ile patlamalar meydana geliyor.
Gökte alisilmis olan kirmiziligin aksine bambaska bir kizillik yayilacak. Hadisin bu kısmında, olayin gece vakitlerinde meydana gelecegine isaret edilmistir. Gece vakti meydana gelen büyük infilakin alevleri çok siddetli bir aydinlanma yapar. Bu kizil alevlerin meydana getirdigi kizil aydinlanma, halkın mutad üzere alisik oldugu kirmizi "Tan" aydinlanmasindan çok ayridir. Çünkü gece vakti böyle gündüz gibi aydinlanma olaganüstü bir olaydir.
Tan: Günes dogarken ve batarken olusan ve güneşin aydinlatma gücünün zayiflayip, beyaz isiktan kirmizi isik yayar duruma geldigi vakitlerdeki hali.

BÜYÜK OLAYLARIN VE HAYRET VERICI SEYLERIN MEYDANA GELMESI
Onun zamaninda büyük hadiseler vuku bulacak.
El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar,27
Onun zuhur mebdeleri ve mukaddimeleri Resulullah (s.a.v.) efendimizin irhisatina benzer.
Mektubat-i Rabbani , 2/258
Irhisat: Resulullah (s.a.v.) efendimizin nübüvvetinden evvel zuhur eden harikulade haller ki, bunlar peygamberligine delil teskil eden hadiselerdendir.
Resulullah (s.a.v.) efendimizin dogumundan önce büyük ve harika haller zuhur etmisti. Dogdugu gece yeni bir yildiz dogmus; Kisra'nin (Iran Padisahlari) sarayinin 14 burcu yikilmis; Iran'da 1000 yildir yanmakta olan Mecusi atesi sönmüs; Semavi Vadisi sel sulari altinda kalmis, Save Gölü kurumustu v.s... Yukaridaki rivayetlerde isaret edildigi gibi, Mehdi'nin zuhuru da, Peygamber efendimizinkine benzeyecektir. O'nun zuhurundan önce de büyük ve harika haller, olaylar olacaktir.
Rivayetlerin isaretine göre Mehdi'nin zuhur yili olan H.1400 (Miladi 1979) yili baslarinda cereyan eden büyük ve harika olaylar:
- Kabe basıldı ve çok sayıda Müslümanın kanı akıtıldı.- 500 yıllık İran şahlığı yıkıldı ve İran Şahı Rıza Pehlevi öldü.- Hindistan'ın Bombay kentinde bir fabrikadan sızan gaz 20.000 kişinin ölümüne yol açtı.- İki Müslüman ülke olan İran ve Irak arasında 8 yıl sürecek bir savaş başladı.- Ruslar, Afganistan'ı işgal etti.- Mexico City şiddetli bir depremle yerle bir oldu.- Kuzey Kolombiya'daki Nevada Del Ruiz yanardağı 400 yıldır ilk kez patladı. Eriyen kar ve buzun oluşturduğu çamur yüzünden Armero kenti haritadan silindi. 20.000 kişi öldü.- Bangladeş'teki sel 25.000 kişinin ölümüne sebep oldu.- Hristiyanlığın merkezi Roma'yı sular bastı.- 1986'da Çin'de tarihinin en büyük orman yangını oldu.- Hindistan Başkanı Gandi, Mısır Devlet başkanı Enver Sedat, İsveç Başbakanı Olof Palme öldürüldü.- Papa II. Jean Paul vuruldu.- 1980 yılı başlarında ilk AIDS vakaları tespit edildi. Şu ana kadar on binlerce kişinin ölümüne sebep olan bu hastalığa "Çağın Vebası" ismi verildi. AIDS, 1960'larda Amerika'da başlayan ve her çeşit cinsel serbestliği getirmiş olan "Seks Devrimi"ni sona erdirdi.- 1986'da uzay mekiği Challenger fırlatılışından sonra infilak etti.- 26 Nisan 1986'da Ukrayna'daki Çernobil Nükleer Santralında şimdiye kadar görülen en büyük nükleer kaza meydana geldi. Birçok Avrupa ülkesi yayılan radyasyondan etkilendi.- Ozon tabakasının delinmesi Dünya iklimi üzerinde çok olumsuz etkiler bıraktı.- Sovyetler Birliği yıkıldı ve Gorbaçov'la birlikte Bağımsız Devletler ortaya çıktı. - Irak'ın Kuveyt'i ilhak etmesinden sonra Körfez Savaşı başladı.- Ermenistan'daki depremde kent harabeye dönüştü. 500.000 kişi evini terk ederken, ölü sayısı 40.000'i aştı.- 1989 yılında Çin'de komünist bölükler tanklarla öğrencilerin üzerine yürüdü, Tiananmen meydanında 2000 öğrenci öldü.- Soğuk Savaşın sembolü olan Berlin duvarı inşasından tam 28 yıl sonra yıkıldı.- 1990 yılında Kabe'deki tüneldeki izdihamda 1400'den fazla hacı hayatını yitirdi.- 1991 yılında Bangladeş'te meydana gelen sellerin sonrasında 120.000'in üstünde kişi öldü, milyonlarca kişi evsiz kaldı. - Bosna ve Kosova'daki katliamda yüz binlerce Müslüman öldürüldü ve yüzbinlercesi yurtlarından çıkarıldı.- Ebola virüsü on binlerce kişinin ölümüne sebep oldu.- El Nino tüm dünya ülkelerine çok büyük felaketler getirdi.- Son 20 yıldır Amerika'da fırtınalar, kasırgalar, hortumlar ve seller durmak bilmedi. Binlerce insan öldü, milyonlarcası evini terk etti ve zarar her seferinde milyar dolarlarla ölçüldü.- 19 Ekim 1987'de Londra Borsası çöktü. Yaşanan büyük panik sonucunda 50 milyar sterlinlik değer kaybı yaşandı. - 19 Nisan 1995'de ABD'nin Oklahoma kentindeki Federal Binaya yapılan bombalı saldırıda 168 kişi öldü.- 22 Mart 1997'de Hale-Bopp kuyruklu yıldızı, saatte 160 km. hızla Dünya'nın 195 milyon km. yakınından geçti. Çıplak gözle izlenebilen Hale-Bopp'un geçişi, tüm dünyada milyonlarca kişi tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı.- 10 Mayıs 1997'de İran'daki 7.1 şiddetindeki depremde 1500 kişi öldü.- 4 Şubat 1998'de Afganistan'daki 6.1 şiddetindeki depremde 5 bin kişi hayatını kaybetti.- 25 Ocak 1999'da Kolombiya'daki 6 şiddetindeki depremde 1171 kişi hayatını kaybetti.- 21 Eylül 1999'da Tayvan'daki 7.6 şiddetindeki depremde 2100'den fazla kişi hayatını kaybetti. - 11 Eylül 2001'de ABD'ye, tarihin en büyük terörist saldırısı düzenlendi: İki yolcu uçağı, sabah mesaisinin başladığı saatlerde 18 dakika arayla New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin bulunduğu iki gökdeleni vurdu. Ardından bir başka uçak Pentagon'a düştü. Saldırıda beş binin üzerinde insan öldü.- Hindistan'da büyüklüğü 7.9 olan bir deprem meydana geldi ve binlerce kişi yaşamını yitirdi. - Avrupa'da yaşanan aşırı sıcaklar 10 binlerce insanın ölümüne neden oldu.- 60.000 senede bir gerçekleşen bir olay meydana geldi ve Mars gezegeni Dünya'ya en yakın konuma geldi.- 17 Ocak 2002 tarihinde Kongo'daki Nyiragongo Yanardağı patladı. Olayda 100 kişi öldü- 15 Kasım 2003, İstanbul Şişhane'deki Neve Şalom Sinagogu ile Şişli'deki Beth İsrail Sinagogu'na intihar saldırıları düzenlendi. Sinagoglardaki ayin sırasında bomba yüklü iki ayrı kamyonetin intihar eylemcilerince havaya uçurulmasıyla gerçekleştirilen saldırılarda 25 kişi öldü, 262 kişi yaralandı.- Kasım 2003'te dünyanın en kurak bölgelerinden olan Mekke'de meydana gelen sel felaketinde 12 kişi yaşamını yitirdi.- 20 Mart 2003, ABD'nin hala devam eden Irak operasyonu, Bağdat'ı bombardıman ile başladı.- 20 Kasım 2003, İstanbul'da yine kamyonetli ikiz intihar saldırıları düzenlendi. Levent'teki HSBC Bankası Genel Müdürlüğü ve Beyoğlu'ndaki İngiltere Başkonsolosluğu'na yapılan saldırılarda 33 kişi öldü, 450 kişi yaralandı. Çok büyük maddi hasar gerçekleşti.- 26 Şubat 2004 tarihinde Moskova metrosunda meydana gelen intihar saldırısında yaklaşık 40 kişi hayatını yitirdi. - 12 Mart 2004, İspanya'nın başkenti Madrid'in merkezinde 3 ayrı tren istasyonuna düzenlenen bombalı saldırılarda yaklaşık 200 kişi hayatını yitirdi. Saldırılarda binden fazla kişi yaralandı. - 3 Eylül 2004, Kuzey Osetya'da yüzlerce kişinin rehin tutulduğu okul binasına Rus güçleri tarafından operasyon düzenlendi. Çoğu çocuk en az 150 kişi öldü, 560 rehine yaralı olarak kurtarıldı.- Güney Asya'da 26 Aralık 2004 tarihinde 9.0 büyüklüğünde bir deprem ve ardından çok büyük bir tsunami gerçekleşti. Kaybolan hayatların sayısı ölü ve kayıplarla birlikte 288 bir olarak ifade ediliyor. - 2 Nisan 2005 tarihinde Papa II. Jean Paul hayatını yitirdi. - 7 Temmuz 2005 tarihinde, İngiltere'nin başkenti Londra, 2. Dünya Savaşı'ndan beri şehri vuran en büyük saldırıyla sarsıldı. Metro ve otobüslere eşzamanlı olarak düzenlenen dört saldırı sonucunda 50'den fazla kişi öldü, yaklaşık 700 kişi yaralandı. 21 Temmuz'da yine dört ayrı eşzamanlı bombalı saldırı girişiminde bulunuldu.

MEHDİ'DEN ÖNCEKI YÖNETIMLER
Aranizda "Nübüvvet" Allah'in istedigi kadar sürer, sonra onu kaldirmayi istedigi zaman da kaldirir. Sonra Allah'in sürmesini murad ettigi kadar (otuzyil) "Nübüvvet yolunda Halifelik" gelir. Sonra kaldirmayi istedigi zaman onu kaldirir. Ve Allah'in istedigi kadar devam eden "Siddetli bir Meliklik" idaresi gelir... Sonra onu kaldirmayi istedigi zaman kaldirir. Sonra "zorba bir idare" gelir. Sonra da "Nübüvvet yolu üzere bir hilafet" gelir.
Rumuz El-Ahadis, 257 (Nesei - Ebu Davud Tayalisi)
Tabarani Kebir'inde.. tahric etti. Peygamber (s.a.v.) söyle buyurdu: Benden sonra halifeler olur. Halifelerden sonra emirler, emirlerden sonra zalim melikler gelir. Son olarak da ehl-i beyt'imden birisi çikar.
Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 84
Peygamberimizden (s.a.v.) sonra Mehdi'nin (a.r.) halifeligine kadar gelecek olan yönetimler söyle siralanmistir. 1. Halifelik devri 2. Meliklik-Sultanlik-Padisahlik devri 3-Zorba bir idare devri
Islam tarihinde Resulullah (s.a.v.) efendimizin vefatiyla birlikte yönetim, Halifeler geçmistir. Sirasiyla Hz. Ebubekir, Ömer, Osman, Ali (r.a.) efendilerimiz toplam 30 yil halifelik makaminda kalmislardir. Sonra basa sirasiyla Emeviler, Abbasiler, Osmanli Devleti geçmis, bunlarla Meliklik, Sultanlik, Padisahlik devri baslamistir. En uzun süren devirde bu devir olmustur. Gerçekten hadisin haber vermesiyle bunlar aynen tahakkuk etmistir. Bunlardan sonra ise zorba bir Idarenin geçecegi bildirilmektedir. Bugün bu zorba yönetim, birçok "sözde Islami" devlette kendini göstermektedir. Bu yönetimlerde Islam'in esaslarina karsi gelinmekte, müslümanlar magdur durumda birakilmaktadir. Bütün bunlarin ardindan basa Hz. Mehdi'nin basinda bulundugu halifelik yönetimi geçecektir.


MEHDİ'NIN, HALIFE OLMADIGI BIR DÖNEMDE GELMESI
Dünyada ismi geçecek bir halife kalmayincaya kadar çikmayacaktir.
El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, 54
O'nun çikacagi yil insanlar hacca baslarinda bir emir bulunmadan gidecekler.
Kiyamet Alametleri, 168437
Mehdi'nin (a.r.) zuhur edecegi dönemde Islam ümmetinin basinda bir halif bulunmayacagi bilidirilmektedir. Hicri 1300 tarihine kadar müslümanlarin basinda bir halife bulunmaktaydi, fakat daha sonra bu müessese kaldirildi. Mehdi (a.r.) hadisin tarif ettigi böyle bir dönemden sonra çikacaktir.

Hiç yorum yok: