Bu Blogda Ara

27 Mayıs 2008 Salı

ZÜLKARNEYN VE YECÜC-MECÜC KAVMİ


Bu yazıda de Iskender Ture nin Zulkarneyn kitabindan alintilar var. Su ana kadar okudugum en tutarli aciklama Iskender Turenin. Neden mi?
Bir kere dunyanin alti ustune getirildi ve kuranda bahsedilen o kalitede bir sed hala bulunamadi. Ikincisi bu seddin uzayda olma ihtimali.
Eger dikkatli okursaniz Bilig tarafindan yazilan ilk yaziyi, birkac tane anahtar kelime dikkatinizi cekecek, bunlar kuranda geciyor. Bu anahtarlar bu seddin nerde oldugunu aciklayacak nitelikte.
Birincisi Sebep kelimesi ki bu kuranda uzaya cikmak icin kullanilan arac anlaminda kullanilmis. Ikincisi gunesin dogdugu yer yani bir akdelik. Ucuncusu gunesin battigi yer bu da bir kara delik.
Size kitaptan pasajlar yazacagim kuran ayetleri esliginde.
Zulkarneyn'in Gunes'in battigi yer'e seyahati:
"O da bir sebebi izledi" (Kehf Suresi 85)
"Nihayet, Gunes'in battigi yere varinca, onu karabalcikli/sicak bir gozde batar buldu. Onun yaninda bir de kavim buldu. Dedik ki: 'Ey Zulkarneyn; ya bunlara azap edersin, ya da haklarinda guzel bir tavri esas alirsin!'" (Kehf Suresi 86)
"Dedi: Zulmedene azap edecegiz; sonra Rabbi'ne dondurulecek, O da onu gorulmedik bir azaba ceker,'" (Kehf Suresi 87)
"Fakat inanip iyi is yapan kimseye de, en guzel mukafat vardir. Ve ona, buyrugumuzdan, kolay olani soyleyecegiz.'" (Kehf Suresi 88)
Bazilari Magribes'sems sozunden sadece batiyi anlamislar o zaman magribe kelimesi yeterli olacakti ama Magribes'sems denmis yani gunesin battigi yer. Tekil olarak magrib kelimesi Kehf suresi 6'inci ayeti haricinde kuranda alti yerde gecer. hic birinde gunesle birlikte kullanilmamistir.
Kuranda Gunesin samanyolu icinde yol aldigi istikamete isaret eden Yasin suresi 38.inci ayet, Gunes'in battigi yeri adeta tanimlamakta bu ibarenin karsiladigi sey konusunda aciklik getirmektedir.
"Gunes de, mustekarrina dogru akip gider. Iste bu cok guclu ve her seyi bilen Allah'in takdiridir. Tefsirlerde bu ayette "mustekarr"(=duracak, istikrar bulacak yer) kelimesinin birkac manaya gelebilecegine isaret edilmistir.
Birincisi: Gunesin akip gitmesi basibos ve tesadufen degil duzenli bir kanunla olmasi
Ikincisi: Bir sukunete erip durmak icin akip gidiyor.
Ucuncusu: Belirli bir zamana kadar bu akip gitme oluyor. Bu vakit "Gunes toplanip duruldugu zaman." (Tekvir 81/1) ifadesindeki vakittir.
Astronomik bilgiler:
1) Gunes, Vega yildizi civarinda bulunan Apeks noktasina dogru yaklasik 19km/s lik bir hizla gider.
2) Gunes' galaksi merkezinden yaklasik 28000 isik yili uzaklikta bulunur ve galaksi merkezi etrafinda 220 km/snlik bir hizla hemen hemen 250000000 yilda bir devir yapar.
3) Ayrica Gunes, icinde bulundugu galaksinin hareketine uyarak galaksiyle beraber hareket eder. Zira galaksimiz 521 km/sn bir hizla Virgo galaksi kumesi yonunde ilerlemektedir.
Gunesin konuyla ilgili olanlari birinci ve ikinci maddelerdir. Hesaplara gore gunes samanyolu yorungesinden saparak Vega takimyildizina dogru gitmektedir.
Astronomi de Solar Apex Gunesin son noktasidir. Yani Zulkarneyn Solar Apex denen yer Vega yildizidir. Antapex ise ters istikamette gunesin geldigi ya da dogdugu noktadir burada da Colomba (Guvercin) takim yildizi bulunmaktadir.
Karabalcikli goze (ayn) ise dunyada olmadigi kesindir ve astronomik karsiligi karadeliktir. Bir cok rivayet hadis de bu gozenin sicak bir yer oldugunu soylemistir.Acaba herkul burcu yakininda bilinen bir karadelik var midir? (Karadelikleri bilmeyenlere ayrica aciklamada bulunabilirim) Bunu astronomi yakinda bize bildirecek.
Zulkarneyn karadelik yakinlarinda batan bir gunesin yakininda bir kavim buldu. Allah bu kavime iyilik te bulunup bulunmama kararini Zulkarneyne birakiyor.
Azap konusunda soylenen su sozler karadeligi cok guzel tarif ediyor: "Karanligi uzerlerine gonderiyor, agizlarina, evlerine giriyor ve her taraftan onlari kusatiyordu"
Zulakrneyn bu kavime iyilik olarak onlari bu azaptan kurtardi. Buyuk bir ihtimalle onlari bu yerden alip baska bir yere goturdu (acaba nereye? Oguzhan'in maceralarini dusunursek ki kensisinin gokten indigine dair bir suru halk masallari vardir ve kendisini iki boynuzlu olarak tarif ederler, bu kisi Zulkarneyn olabilir mi?)
ZULKARNEYNIN GUNESIN DOGDUGU YERE SEYAHATI
“Sonra bir sebebi daha izledi” (Kehf suresi 89)
“Bir sure sonra Gunes’in dogdugu yere varinca onu (Gunesi) kendilerine ondan (Gunesten) baska bir ortu yapmadigimiz bir kavmin uzerine dogar buldu” (kehf suresi 90)
“Iste boyle! Biz, onun yaninda olan herseyi hubr olarak (butun inceliklerinin ve hakikatini bilme bakimindan) kusatmistik.” (Kehf suresi 91)
Gunesin dogdugu yer = Matli’as-sems
Mantik burdada yine ayni. Bu sefer columba takimyildizi dogrultusunda seyahat ediyor Zulkarneyn. Ayetteki ortu kelimesini su sekilde acikliyor. Yine bir ayetle:”Geceyi size ortu kildik. (303). Size geceyi ortu yapan odur” (304)
Demek ki buradaki kavmin ortusu yani gecesi yoktur. Gecesi olmayan yer ise dunyada yoktur.
“Hubr” (=butun inceliklerini ve hakikatini bilme) bakimindan kusatma, aklin almayacagi bir ilme isaret etmektedir.
Zulkarneynin iki seyahatini de bize kisa ama oz bir sekilde bildiren Allahu Te’ala daha sonra da; “Onun gorduklerini yasadiklarini kensdisinin hubr bakimindan kusattigini” bildirmistir.
Hubr anlam olarak bilime isaret etmektedir. Yani bu seyahatler cok ince bir ilimle mumkundur.
ZULKARNEYNIN IKI SED ARASINA SEYAHATI
“Sonra yine bir sebebi izledi.” (Kehf Suresi 92)
“Nihayet, iki sedd’sudd arasina ulasti. (Orada) o ikisinden (iki sedden/sudden) baska bir de kavim buldu ki; neredeyse soylenen bir tek sozu bile anlamiyorlardi.” (Kehf, 93)
“Dediler: ‘Ey Zulkarneyn! Ye’cuc-Me’cuc bu yerde bozgunculuk yapiyorlar. Onlarla bizim aramizda bir sedd’sudd yapman sartiyla sana vergi verelim mi?’” (Kehf, 94)
“Dedi: ‘Rabbim’in beni icinde bulundurdugu sey daha ustundur. Siz bana bedensel gucunuzle destek verin de, onlarla sizin araniza kat kat engel cekeyim.” (Kehf, 95)
“Bana demir kutleleri getirin!’ (dedi) Iki sadefin arasi esit olunca, ‘Kurukleyin’ dedi. Onu ates haline koyunca da ‘Getirin bana, uzerine erimis bakir/katran dokeyim’ diye seslendi.” (Kehf, 96)
“Artik onu ne asabildiler ve ne de delip gecebildiler.” (Kehf 97)
“Dedi: ‘Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Ve Rabbimin vaadi haktir.’” (Kehf, 98)
“O gun onlari birakmisizdir, birbirleri icinde dalgalanirlar. Sura da uflenmistir; hepsini bir araya toplamisizdir.” (Kehf, 99)
Sedd/sudd kelimes; ‘deligi tikamak, yarigi kapamak, islah etmek, saglam yapmak manalarina gelen “sedede” fiilinden turemis bir isim olup dag, engel, baraj, golge, siayh bulut vb manalarina gelmektedir. Kelime sedd olarak okundugunda insan yapisi engel sudd olarak okundugunda da dogal engel anlamina gelir.
Sedd/sudd kelimesi; ikisi Zulkarneyn ayetlerinde, diger ikisi de Yasin suresi 9. ayette olmak uzere toplam dort yerde kullanilir. Yasin suresinde gecen ayet soyledir “Hem onlerinden bir sedd ve arkalarindan bir sedd cekmisiz, kendilerini sarmisizdir da, baksalar da gormezler” (Elmalili Tefsiri)
Acikca anlasildigi uzere yukarida meali verilen ayette gecen “sedd” kelimeleri ile ifade edilen engel, elle tutulur nitelikte olmayip, gozun gorusunu engelleyen, ne yone donulurse donulsun gozun onunde bulunan ve insani her yanindan saran bir mahiyet arzetmektedir. Bu engel elbette ki manevi bir engel degildir.
Sudd kelimesi de gozun gorusunu azaltan sis/bulut anlamina gelebilmektedir. Ebu Zeyd, Siyah bulut, Ibn Seyde de ufku karartan yuksek bulut manalarini vermislerdir.
“Onlerine bir sis bulutu, arkalarina da bir sis bulutu olusturduk. Onlari sardik, artik onlar goremezler.”
“Iki sedd/sudd” (=iki bulut=iki nebula)
Nebula bulut sis demektir. Bulutsular, Samanyolunda ki, ya da oteki gokadalardaki yildizlar arasi ortamin gaz ve toz bulutlaridir. Aydinlik olanlar yildizlardan isiklarini alir, parildamayanlar ise “Karanlik Bulutsu” adini alir.
Hangi bulutsu?
Orion (Avci) takilyildizinda bulunan ve buyuk orion bulutsusu olarak bilinen M42 ve M43 bulutsulari aslinda ayri ayri bulutsular olmalarina ragmen tek bir bulutsu olarak gorunmektedirler. (Bu M42 M43 bulutsulari yakinlarinda da Sirius denen gokyuzunun en parlak yildizini gorebilirsiniz)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bu yorumun Rahmân sûresi 33. âyete ve A'râf sûresi 25. âyetlere aykırı olduğunu düşünüyorum. Bu iki âyetten, insanların ve cinlerin ölene dek dünyaya hapis olduğunun anlaşıldığını düşünüyorum. Hapis sınırlarının da yakın (insanlı) uyduların dolaştığı bölge değil, Van Allen kuşakları denilen dünyanın manyetik kalkanı civarı olduğunu Rahmân sûresi 35. âyetteki tanımlama düşündürüyor. Zira o bölgede uzaydan gelen X ışınları elektron-pozitron çiftlerine ayrılarak dönüp duruyor. Yine ışık hızına yaklaşabilen hızlarda dönerek kutuplara doğru ilerleyen ya da sonunda tekrar uzaya yansıtılan parçalarla dolu. Zaten Rahmân 35 ve A'râf 25. âyetlerden o sınırlada insan ve cinlerin öleceği anlaşılmaktadır. Rahmân 33'e göre "sultan" ile olan istisnânın Hz Zülkarneyn için bu yorumdaki gibi olmasını düşünseniz de A'raf 25 ile çelişir diye düşünüyorum. "Sultan" istisnası, Hz Muhammed Mustafa (SAV) efendimizin normal zamandan soyutlanarak yaptığı miracı olsa gerektir.

Apollo gibi put ismi taşıyan bir uzay aracıyla ilk denemede Amerikalıların Ay'a gitmesinin yalan olduğu da saftirik NASA çalışanları hariç dünyanın hemen hemen tüm uzay bilimcileri tarafından bilinmektedir. Onlar da gerçek delilleri bulandırmak için el altından bir sürü saçma delil öne sürüp sonra uzun uzun bunları çürütmüşler, Van Allen kuşağı gibi gerçek delilleri ise "oradan hızlı geçtik" gibi saçma cevaplarla geçiştirmişlerdir. Herkes bilir ki yağmurda hızlanan otomobil daha şiddetli ıslanır. Oradaki şiddet, çok dayanıklı yapılmayan elektronik cihazları bozabilmektedir, deneme için gönderilen hayvanları ise öldürmüştür. Bu yüzden ABD hariç kimse o bölgeden canlı geçtiğini iddia etmemiştir.

Yecüc Mecüc'e dönersek, onların yüzbinlerce, belki milyonlarca yıl öncesine gönderilmiş olmaları ihtimal dahilindedir diye düşünüyorum. Homo erectus ve Neanderthal denilen eski insan kalıntıları da pekâla onlara ait olabilir. Geçmiş zamana dönmek normal fizik bilgimizle olmuyor ama mucize ile neden olmasın? Geleceğe hızlı gitmek ise fizikle mümkün. Kimbilir belki de onlar sonunda bu yolu keşfederek kıyamete yakın gelirler. Bu son paragraf tamamen sallama ve sadece bir ihtimal.