Bu Blogda Ara

24 Mayıs 2008 Cumartesi

Dabbe tül-arz - Adiyat Suresi - Fil Suresi

"Gen teknolojisi" ötesinde "Gen ileri teknolojisi" sayesinde, tarihin ya da zaman çekmecesinin içindeki gizli hazineler ortaya çıkacaktır. "Arz hazinelerini boşaltacaktır".

DABBETÜL ARZ=Yer hayvanı? Yani bir Kıyamet Alameti ve Kur'an'da da MİSAL olarak sunulmuş (Allah misalleri sadece alimleri içindir/Ankebut-43 uyarınca). Klasik olarak Dabbe=Hayvan ve Arz=Yeryüzü (İngilizcesi Earth, Almancası Erd, Skandinavcası Arth ya da aerz ama dikkat ARAZİ yani Arıza=Engebe kökenli olan bir anlamı daha var).

Etimolojide, Hayvan=”Hayat içeren, canlı, bitki ve hayvan"demektir. Sami dillerinde "Demevi" yani kanlı olana Hayvanat ve kansız olana (NIBT, Nebatiye, Nabut) bitki=Nebatat deniyor.

Burada işin püf noktası var: Kelime DABBE diye seçilmiş Kur'an'da... Debbe bizim Türkçede de kullanılan bildik bir fiil Debelenmek, yani çamura ya da toz toprağa bulanmak. Arkeolojik olarak "Tortul katmanlar arasında kalmış, debbelenmiş demektir. Yani belirli bir arazide donarak saklanmış bir yaratık diye düşünebiliriz. (Düşünürüz , çünkü Kur'an=NUR=”Beyaz ışık" olup sebit=7 adet mesani=İçiçe katlanmış TEVİL içermektedir. Bu tayf ya da ışık prizması ile 7 anlamı verilebilir. Buna Kur'an'ın HOLOGRAMI diyebilirsin. Bilirsin, teyp yöntemiyle, yüzeye sadece bilgileri (Ses vb.) kaydedersin. Ama CD yönteminde, KAT be KAT üstüste sayısız bilgiyi kaydedersin (Holografik hafıza) Hele DVD ise apartman boyunda üstüste bir HD bilgisini bile verebilirsin.)

İşte Kur'an'ın bu özelliğine ayette 7 Mesani deniyor. NUR denmiyor, çünkü Laser ışınında beyaz dalgaboyu yoktur. Beyaz yedi rengin karışımıdır. Ama bunun spektrumunu açınca her biri başka başka olan 7 dalga boyuna ayırıp, üstelik de aynı DİSK'e 7 ayrı bilgi yazılımını verebilirsin. Çünkü her bir dalga boyu KOHORENT olduğundan diğerine dokunmaz, ayrı ayrı değerler içerirler.

Bunun ışığında Kur'an denen NUR=Light'ın 7 mesani ile açımsanması gerçekten bir Kur'an mucizesidir.

Demek istiyorum ki, sadece bir anlamını verdiğimizde, Dabbetül Arz=toprak katmanları arasındaki dinozor ailesidir... Onlar ortadan kalkmış sünügenlerdir. Niçin ortadan kalkmışlar? Bunu meteorlara vb. bağlarsak bu "Özel bir şart" olur.

O zaman Mammuth'lar'ı ortadan ne kaldırdı? Ağzında inanılmaz iri bir çift dişi olan ve yaklaşık şimdikilerin iki misli olan mağara aslanlarını kim ortadan kaldırdı? Bunların her birini bir meteor özel şartına bağlayayacağımıza tümünü "Genel" olarak genellemeliyiz.

Şöyle diyebilir miyiz acaba?
1. Dinozorlar yerlerini KERTENKELELERE bırakıp küçülerek sahneden çekildiler.
2. Mammutlar yerini "El-Afant=Fillere bırakıp dörtte-birine küçüldüler.
3. Vs.Vs.

Kur'an yaşamayan fosil ya da toprak altına debelenmiş olan yaratıklara Dabbetü/Dabbeh diyor. Bunların zaman çekmecesinden alıp yeniden genlerini sentezleyip var edebilir miyiz? Bir kere şu zorluğu aşmak gerekir. Bir tek örnek vereyim. Hyperon adlı Midilli atı kadar cüce, tek toynakları yerine 5 mini parmağı olan ağababa yani ata hayvan vardı. Diller gibi nesli tükendi ama yerine o dilden türeyen diller bırakarak... (Örneğin Latince şimdi Ölü dil, sadece Vatikan'da konuşuluyor. Ölü çünkü yerine İtalyanca, İspanyolca, Portekizce, Romence ve Romanşça, Fransızca, Katalanca, Sard(inya)ca, Latin-Romanş Kreolcası, Metinzo-metis ağızları vb. bırakarak "Sürecini tamamladı" sizlere ömür...

Aynı mantıkla bizim ağababa Hyperon da sahneden çekilirken, yerine At, Eşek, Zebra ve bir de "İleride bulunacak olan, bir bilim vaadi gereği" bir dabbet bırakacaktır.

Bu dörtlü aileye Kur'an "ADİYAT" demektedir. Yani Hyperon'unun bire-bir karşılığı... (sure ismidir. Buradaki Alimlere verilmiş İLAHİ MİSAL olan kelimeler şunlardır:

1. Wel ADİYAT'ı DABHAN.

Adiyat=Atın yaptığı işi yapan, Beygir-gücü, Horse Power (HP) Pferde Stark (PS) gibi KUVVET birimleri. Eski Samice'den bir örnek:"Bir fil, altı atın yaptığı işi yapar. Günümüzden örnek, 100 mumluk bir lamba, 100 mumun aydınlığını verir.) Dabhan=Bu işi bir AT çekmeden yapan mekanizma... Dabhan, örneğin bir kayanın yokuş-aşağı yuvarlanması, kendi kendine yuvarlanırken, buradaki katkı yerçekimi enerjisidir, atlar kayayı tekmelemez).

2. Fel MURİYATı KADHAN

Bir tek yerinden "Alev=Tepki bırakan . Namlu ya da egzost gibi...Yoksa dört nalından dört kıvılcım çakan çakmaktaşı gibi at demek değil)

3. Sabaha karşı baskın veren:

Modern askerlikte, siz çıkarma yaparken, namlu ya da roketin tepkimesi en iyi sabahın alaca karanlığında görünecektir. Çünkü hem düşmanın silah yuvalarını hem de çıkarma yapmak için az bir ışığa ihtiyacınız vardır ve önünüzü görürsünüz. Bu ayetin daha ateşli silahlar icat edilmeden, ok, kılıç, gürz, mızrak vb. gibi ateşsiz silahlar döneminde indirildiğini görürseniz, Kur'an'ın her çağın kitabı olduğunu da teslim etmiş olursunuz. Burada Normandiya çıkartması gibi çağımızda uygulanan Tan yeri ağarırken yapılan askeri taktik ve stratejiler verilmiştir).

4. Meallerden yazıyorum:"Düşman birliklerinin içine uçarcasına kanatlanıp dalarak, tozu-dumana katan atlar hakkı için!.." Artık "Görengözler" bilir ki, burada kahramanlık destanı yazmıyor Allah. Rabbim hamaset edebiyatı yapmıyor. BG (Beygirgücü) ile kendiliğinden hareket eden, namlu/egzostundan tepmeli/JET gibi tepki veren, özellikle sabaha karşı zamanlanan, düşman birliklerinin ardına PİKE yaparak düştüğü yerde (atom mantarı ya da bomba infilakı) ile patlayan...

İyi de yeni bir şey daha söyleyeceğim: Wel ile başlayan sureler sadece "Uksima=Kasem ederim ki... benzeri bir yemin değildir. Bir yerdeki koparılmış/bölünmüş bir önceki ayetin devamı demektir.

O "BAŞ ise" FİL suresidir. Tertip ve iniş sıralarında ayrı ayrı gösterilse de, bu böyledir. Şimdi ŞEMS denen Güneş'e ŞAMAŞ dendiğindeki dönem SAMİCE'si (Özellikle NIBTİ, NEBATİYYE) tabletlerinde Al-Afant=Fil hayvanı FİL=El-Afant denen hayvanın donanımı. örneğin zırhı, sırtındaki birkaç kişinin yer alabileceği oturma kulesi, kütüklerden yapılmış kaleleri yıkıp göçertmek için başına konan çok kalın zırh ve sallayıp fırlatması için hortumuna bağlanan demir gülle, fildişlerinin fork-lifter olarak kullanılması için eklenen donanım vb.)

Evet hayvanın adı olan el-afant ile hayvanın donanımı olan FİL burada birbirine karışmış. Oysa Samice'den pek çok kelime diğer dillere geçmiştir. Örneğin El-Zürefa=Zarif hayvan Giraffe olmuştur. Bunun gibi batı dillerinde halen yaşayan Elephant (hayvan) fil(Zırh, donanım) yer değiştirmiştir. Böylece biz FİL suresi dendiğinde tıpkı ADİYAT'ı at sandığımız gibi FİL'i de elephant sanıyoruz.

"Rabbin fil(Donanım, tank) sahiplerine ne yaptığını gördün mü? Tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?" dendiğinde hemen Habeş ordusuna uzanıyor şartlandırılmış zihnimiz... Necaşe gibi kralları falan düşünüyoruz. Mekke'nin kuşatılmasını aklımıza getiriyoruz ama 7 anlamı olan bir ayeti nasıl, ve ne yüzle birinci hatta sıfırıncı anlamı ile kısıtlıyoruz. Kırmızı ışık vardır, diğerleri (Sarı, yeşil vb.) yoktur! gibi... Hep ilk akla gelene yoğuşuyoruz. Allah'ın ilmi o kadar basit değildir. Bunu MİSAL denen özel bir yöntemle bilenlere ya da anlayacak olanlara iletiyor. Her ayet illa ki muhkem değildir.

Müteşabih=MİSAL olanları nereye koyacağız? Hem Allah MİSAL derken biz niye müteşabih diyoruz, bu da ayrı bir sorgulama konusu?)

“Üstlerine=Yukarıdan TayrİN=? Ebabile=? saldı."
Ebabil güvercinleri mi gönderdi? HAYIR!

Bunu açalım: "Eşhedü enla ilahe illallah" demek 7/171 ayeti gereğidir. Devamı da "ve Eşhedü enne Muhammeden ABDÜHU ve RESULÜHU" demek ise HANGİ DİNE AİT OLDUĞUNU açıklayıcıdır. Nasıl ki "Euzu besmele yerine kısaca "Euzübillah, bismillah" diyorsak, TEVHİD de Şehadet'in kısaltılmışıdır.

"La ilahe illallah” ve devamı:
a)MuhammedEN Resulullah
b)MuhammedÜR Resulullah
c)MuhammedİN Resulullah?

Ama hangisini kullanıyoruz ya da kullanıyorsunuz?
Muhammed+EN, Muhammed+ÜL, Muhammed+İN?
Elbette BİRİ DOĞRU: Hangisi?
Şimdi TAYYAR=Kuş ise çoğulu TAYREN
MuhammedEN gibi TayrEN=Kuşlar

Muhammeden demek örneğin bu gece Mehmetlerde toplanıyoruz demektir. Mehmet çoğul değildir, Mehmet'in İMAM, Kaptan, Aile Reisi olduğu ya da önplana çıktığı ev..." Bir anlamda da Ehli Beyt!..

TAYYAR=Kuş ise TayrÜL (Ulama, liyazon olduğunda sonraki kelimeye bağlı olarak TayrÜN de denebilir, bir kuş türünün tamlamasıdır. Ama Ayette böyle yazılmamış. TAYRİN denmiş...

Muhammedür Resulullah, "Muhammedlerden biri" demektir. (Bir okulda, yurtta, birlikte bir kaç Mehmet olabilir, bunlardan birinin babası gelmiş görüşmek istemektedir. Hangi Mehmet'in babasısınız?)

TayrİN= İş değişti şimdi: kuşun aerodinamiğinden örneksenmiş (Misal=Model) bir aracın ismi bu... ADİYAT=AT DEĞİL (Beygir gücü), FİL=HAYVAN DEĞİL TANK gibi bir donanım, zırh, TAYRİN= TAYYARE'nin çoğulu... Kuş falan yok ayette!... Tayyareler=Uçaklar var.

Ebabile= Ebabil kuşu??? Zümrüdü Anka (Phoenix) gibi nesli ortadan kalkmış bir kuş mu? Böyle bir kuş varsa hani nerede dinozor, mammut gibi fosili? Ev güvercini demek Kur'an'da adı geçen HÜTHÜT kuşu olduğuna göre...

Ebabil nedir? Amhari, Eritre, İssarca, Affarca, Tuaregçe (Bunlar sami dillerinin kardeşi olan Hami dilleridir). Bab=Kapı... Ebab=Kapının açılıp kapanması yani kuşbakışı baktığınızda kapı V harfi gibi açılıp kapanır. V harfi gibi uçan bir kuş topluluğuna işaret: Yaban ördekleridir (Bilenler bilmeyenlere anlatsın: Başlarına bir E=Lider, kılavuz filo komutanı geçer, yorulunca, vurulunca en geride olan artçı öncünün yerine geçer ve uçuş devam eder).

EBABİLA=FİLO DÜZENİNDE UÇUŞ demektir. GAGA=Namlu ya da roketatan mekanizma, PİŞMİŞ BALÇIK= Cephanelikte soğuk nevale gibi duran bir merminin (Dinamitin vb) tetiklenince ölüm makinesi gibi ortamı ısıtması...

"YENMİŞ EKİN GİB İDELİK DEŞİK OLMAK" misali ise, Son birkaç Nato savaşında gördüğümüz gibi HALI BOMBARDIMANI (Zıttı sorti yapıp, NOKTA/Noktasal hassas hedef bombardımanı)

Nereden nereye geldik... 7 ışık altında, Dabbet'e dönelim:
Dabbet var olmayan yeraltı rezervlerin "Ölü" duran bir hayvan. İngilizce en yakın kelime "Beast Latince Bestialum, Türkçe Canavar ya da Drago=Ejder)

Bir dinazoru görseydik herhalde Beast=Canavar derdik. (Canavar daima mythic'dir. Ağzından ateş falan salar.) Pekiyi bir dinazor elde edebilir miyiz? Elbette edebiliriz. Örneğin ata hayvan Hyperon'dan ayrılan At ile eşeği, eşek ile Zebra'yı, At ile Zebra'yı çiftleştirebiliriz. Ama ortaya şu tablo çıkar:

1. Melez oluşur: Örneğin KATIR
2. Melez Kısır'dır: Örneğin KATIR kısır dişidir.
3. Melez "Ebeveyn=Ata ve anasının, özelliklerini sentezler. (Katır eşek kadar dayanıklıdır, At gibi iridir.)
4. Ata ve ana hayvanlar türlere sahiptir (Marsuvan eşeği, Kıbrıs eşeği, Midilli atı, Devasa Sibirya Katanası, Arap Atı, İngiliz Atı vb.). Katır denen metiz ise hem soyunu devam ettiremez hem de bir tür (Katana atı, Midilli atının 6 misli iriliktedir. Goril, orangfutan dev boyutlu maymunlar iken, sadece bir inç boyunda miniminnacık ve bir kibrite tırmanan maymunlar vardır. Öyle ki, bir tropikal örümcek onu yakalayıp yiyebiliyor).
5. Kısır dişiler ile insandaki 47 kromozomlu olan ve üreyemeyen Mongol hastalığı, "Maymuna'a çevirdik" ayet MİSALİ ile açıklanabilir (Yine aynı ayette yer alan domuza çevrilen insanları da bir başka zaman açalım).
6. Başka ileri konular: Koloni halinde yaşayan işçi arı ve karıncalar neden KISIR DİŞİDİR?
7. Reel bir video görüntüsünde otopsi edilen "Uzaylı(!) garip yaratık, dişiydi.

Gelecekte acaba elma+armuttan kurgulanmış bir ELMUT meyvesi gibi, acaba insan+başka bir genden oluşabilecek böyle garip bir DENEY yaratıkları olabilir mi? Video/Film görüntülerin HİLESİZ olduğu kesin. Bu "Kısır dişi" yaratık acaba bir deney yaratığı mı? (Onları Domuza çevirdik ayet MİSALİ)

Hiç yorum yok: