Bu Blogda Ara

24 Mayıs 2008 Cumartesi

Deccal - Hz. İsa


Deccal bir denklemin öteki ucudur. İsa'nın göğe alınıp orada kaldığına inanırsak, DECCAL zaten olmaz! Ama İsa gelecekse, o zaman "İki paralel evren arasında MUTLAKA hemzemin EPR/Serp geçitleri vardır. İsa gelmeyecekse zaten DECCAL yok! İsa gelecekse, ödeme-dengeleme geçidi (Compansating Hole) size bir A ihtimalinin karşısında mutlaka B ihtimalini de verecektir. Böylece iki evrenin (iki kefe'nin) sistemi dengede kalmaktadır. Eğer İsa gelmeyecekse, o zaman ZATEN Deccal'e gerek yok!

Meryem 15: Selam olsun ona, doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kaldırılacağı gün.

Bu ayete göre iki şık var: a) İsa Mahşerde dirilecek! Dünya’ya gelmeyecek! b) İsa AYRICA Dünya’da da YENİDEN (ölmemişti, çağ atlayarak) GERİ GELECEK! Burada HANGİ YORUMA inandığına bakacaksınız. Meryem 15'de İsa var mı yok mu?

AYET ÖLECEĞİ GÜN DİYOR, ÖLDÜĞÜ GÜN DEMİYOR. Bu SIR çok önemliydi. Gerçekten ayet gelecek zaman olarak yazılı... Ve İsa'ya ne olduğunu anlamak için İDRİS'e bakınız! Bunun yanıtı İDRİS'de... İdris ile ilgili tüm ayetleri yazalım:

Meryem 56: Kitap'ta İdris'i de an. Çünkü o, özü-sözü tam uyuşan bir kişiydi, bir peygamberdi.
Meryem 57: Onu yüce bir mekana yükselttik.

Dikkat ediniz şimdi: “Onu yüce bir mekana yükselttik”. Bu mekan SİZCE nedir? Şöyle Cennet’te baş köşe falan mı? Pekiyi burası sizce neresi?

Kur'an'da hiç bir şey eksik bırakılmadığına göre ve ALLAH misallerini sadece alimler anladığına göre, burası nasıl bir mekan olmalı sizce? TANIMLAMAK ZORUNDAYIZ. Kur'an'da hiçbir şey eksik bırakılmadı. Pekiyi O MEKAN nedir? Ali (yüce mekan)? Tamam, mekan mekandır, ama bunun BİLİMSEL bir açıklaması için biraz fikir jimnastiği yapmalısınız. Elbette AYET AYETİ AÇIKLIYOR! Sır burda zaten!

Allah İDRİS'in "ÖLDÜĞÜNÜ" hiç söylemiyor. İbrahim için, Resulullah için "Öldü" diyor! İdris için ÖLDÜ denmiyor. Ayete bir daha bakınız: ÖLÜM YOK orada! BİR MEKAN değişmiş! Öteki dünya değil orası! O yüce makan için ayet ayeti açıkladığına göre, İSA için de AYNI yeri söyleyebilir miyiz? YUKARI'da bir yere GEÇİCİ alınma sürecidir bu! YUKARI'nın tersi ise AŞAĞIDIR! Yani İlliyyin varsa Siccin de vardır (Çift yaratılma zorunluluğu). Ali mekan varsa süfli mekan da vardır.

İdris ve İsa'nın farkını anlatayım: İdris ÖLMEDİ ama geri de gelmeyecek. Ve ölmeyecek. Gelmeyecek de... İsa için "GERİ GELECEK" deniyor ayette! Geri gelecek, fark burada!

Ama doğa sistemleri GİZLİ DEĞİŞKENLERİN birbirini ödemesi üzerine kuruludur. (İleri bilgi için “hidden variables”ı arayabilirsiniz) Biri önce, diğeri sonra oluşmaz, ikisi aynı anda oluşur. Biri ötekinin takipçisi değildir. Madde ve antimadde aynı anda yaratılır. Birbirlerine sıra vermezler. Biri yoksa öteki de yoktur. Madde ve antimadde birbirini yokettiğinde ortaya bir çift foton çıkar. Bunlardan birini POLARİZLERSENİZ yönünü şaşırtır. Polarizlenmemiş olan diğeri de sanki polarizasyon aynası konmuş da şaşırtılmış gibi PARALEL hareketi yapar. Yani fotonun birini şaşırtırsanız, şaşırtmadığınız öteki de AYNI ŞAŞKIN hareketi yapar! Bunlara gizli değişkenlerin hareketleri denmektedir. PARALEL EVREN dediğimiz de bunun EVREN çifti olanıdır. Eğer bu evrenden BAŞKA MEKANA İsa/İdris gidiyorsa ve bunlardan biri (İsa) geri dönüyorsa, bunun ÖDEME-DENGELENMESİ için gizli değişken "Öteki/Else" devreye girer. Bu evrenden dışarı İSA gidip tekrar içeri GELİRSE, polarizlenen öteki (zıt Mesih) de BU EVRENE GİRMEK ZORUNDADIR. Tıpkı Cennet’teki "Dikensiz Kiraz Ağcı"nın ya da "Sündüz" denen derimizin tanımı olmadığı gibi. Ama bilimin görevi tanımlamaktır. Her yöne akan nehirlerden söz ediliyorsa, biliniz ki GRAVİTASYON yoktur yani anti gravitation (levitation) vardır.

Cehennem anlatılırken, “düşmekten”, “Sırat’tan aşağı Ğayya kuyusuna veya Sekar yokuşundan aşağı düşmekten” söz ediliyorsa, artık bilimin görevi orada MÜTHİŞ BİR ÇEKİM olduğunu söylemektir. Bunun için ayrıca "ayet" beklemek beyhudedir. Zaten o misaller içinde bunlar vardır. Cennet çukurlarından söz edilmez. Ama Cehennem çukurlarından söz ediliyorsa, o zaman Cehennem’de Dünya’daki gibi (daha da kötüsü karadeliklerdeki gibi) bir çekim OLDUĞU yazılmıştır oraya. Bunun için ayrıca ayet beklemeyiz.

Deccal için üç kitap "Kötülük Mesihi” demektedir. İncil ve Kur'an ise ayrıca İsa için "İyilik Mesihi/Messiah" demektedir. Bunlar POLARİZLENMİŞLERDİR. Yani birinin diğeriyle ZIT görevleri vardır. İsa gelecekse, Deccal de gelecektir. İsa'nın ve İdris'in ismi vardır: Çünkü bu evrenden DIŞARI gitmişlerdir, bizim dünyamızdandılar. Ama Deccal'e isim koyamayız: Çünkü o öteki evrenden "İsimsiz" biri... Deccal'i Tevrat-Zebur-İncil üçü de bildirir ve benimser! Kur'an'da da örtülü (çok sayıda misal ayetiyle) olarak Deccal zikredilir. Deccal yok dersen, otomatikman Hızır da yoktur! Çünkü Deccal Hızır'ı öldürecektir. İsa gitti, dönmez diyorsak, bu da mümkün değil! Çünkü o zaman İdris de "Ala bir makama" gitmemiştir. Polarizleme yasaları, sadece kuantlar için değil; daha dev kuantlar olan, paralel, negatif, anti-evren çiftleri için de geçerlidir.

Eğer bunları yadsırsak, sonuç şu olur: Tek bu evren yaratılmıştır, başka evren falan da yoktur, o zaman “Bunun antisi-ikizi-paraleli de yoktur, negatifi de yoktur” deriz kurtuluruz. Ama bunların arasında TÜNELİN ta kendisi olan karadelik kapıları zaten tüm evrenleri birbirine bağlıyor. O halde evren tek değildir. Tek olsaydı, "En baştan beri karadelik-akdelik" olayı olmazdı. Karadeliklerin görevi bir evreni ikiziyle bir arada tutmaktır. Karadelik varsa, ARKADA başka bir evren daha vardır. Başka bir evrende BAŞKA canlılar da vardır. Karadelik tünelleri varsa, yol varsa, YOLCU da vardır. Kaç yolcu bu evrenden çıkmışsa, o kadar da gizli değişkeni/polarize çiftinin de BU EVRENE girmesi zorunludur. Bu enerjinin sakınımı yasasına göre böyledir, ve daha sayılmayacak kadar çok kozmoloji yasasına göre böyledir.

Evren (Big Bang) tek bir noktada başladı. O nokta çok yoğun ve çook küçüktü. Enerji hareketleri ve ısı, henüz maddeleşmeye imkan vermiyordu. Evrenin maddeleşmesi için "Ani şişme" (GUT teoremlerine bakınız) gerçekleşti, evren bir pinpon topu kadar olmak üzere aniden şişti, o zaman birbiriyle çarpışan fotonlar bir hacim buldular. Ve evren soğumaya yani maddeleşmeye aday oldu. İşte o anda ve kritik sıcaklıkta bir çift ortaya çıktı. Bu çiftin birine maddi parçacıklar; diğerine antiparçacıklar diyoruz. Örneğin elektron ve pozitron gibi... Proton ve antiproton gibi, bu ikisinden oluşmuş Hidrojen ve Anti hidrojen gibi... Bu ikisinden oluşmuş Evren ve ANTİ EVREN gibi,... Bu ikisi birbirine temas halindeyken kuşkusuz birbirini yok ediyorlardı ve bir çift fotona dönüşüyorlardı. Fotonlar YANSIZDIR, yani anti foton yoktur. Dolayısıyla bu foton rüzgarı MADDE ve Antimadde evren çekirdeğini İTMEYE başladı. Antimadde, nötrino bırakır, İzotropik spininin üçüncü bileşeni terstir. Yani ZAMANDA GERİYE gider. Zamanı ters akar. Bizim için yarın Pazartesidir. Anti evrendeki "ben" için YARIN PAZARDIR. İki gün sonra da CUMARTESİ'dir.

Hiç yorum yok: