Bu Blogda Ara

14 Haziran 2009 Pazar

Mana Aleminde Hz. Adem (as) ile Bir Buluşma!


FİHİBİSMİLLAHİ BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM:

KUTB’UL AKTAB SEYYİD AHMET TURAN HAZRETLERİ’NİN TALEBESİ

CAFER İSKENDEROĞLU MANA ÂLEMİNDE

HOCASIYLA YAŞADIĞI BİR HATIRASINI ANLATIYOR:

Zamanın gerilerinde, ilk Ademle buluştuk şimdiki Mekke’de.. O zamanlar burası Amazon ormanları gibiydi. Soğuk pınarlar ve ırmaklar vardı. Arabistan o devirde güney yarım küredeydi. Havası çok hoştu. Kâbe’nin bulunduğu yerde belki 30 metre çapında yuvarlak laser ışını gibi yeşil bir ışık huzmesi gökyüzünün sonsuzluğunu deliyordu. Dünyamızdaki ilk Adem (as) burada ibadet ediyordu.

Namaz bugün nasılsa o gün de aynıydı. Fatiha suresi de aynı kelime kelime aynı, mana da aynı. Lisanla konuşmadık sohbeti gönülden yaptık. Dualar ve çeşitli sureler hep gönülden manalandı. Hocam beni buraya Zaman mağarasından getirmişti o devirlerin sırrı neydi öğretmek için. Bana, bu aciz evlada gönül diliyle/mana âleminin sözsüz, kelamsız lisanıyla sorma izni verildi,

Sordum:

“Neden bedene girdik; hep nur kalsaydık… Hikmet-i İlahi nedir?"

CEVAP VERMEK İÇİN; Derinlere dikti gözlerini ilk Âdem (as) ismi ABİDİİLAH idi. Mavi gözleri derinlerin derinlerine sonra NUR KABE’nin ışığına döndü; elimi tuttu. Diğer eli ise hocamda beraber tavaf ettik NURDAN KÂBE’Yİ. Gönlümüzdeki LAİLAHE İLLALLAH zikriyle kaç defa döndüğümüzü bilmiyorum… Önce bilemedim; sonra anladım Meğer Kabe’nin nuru gök kapısıymış… TAVAF HIZLANDIKÇA BAŞLADI BEDENLERİMİZ AYRILMAYA HÜCRE, MOLEKÜL, ATOM, BALÇIK, DUMANSIZ ALEV, NUR VE NURUNALA NUR. BU DURUMA RAĞMEN AYRILMADI RUHLARIMIZ BİZDEN. BİR DE BAKTIK Kİ; KABE’NİN SONSUZLUKLARA UZANAN NURU DA BAŞLADI DÖNMEYE. RENKTEN RENGE GİRİP BAŞLADI ZIKRETMEYE… BİR ANDA ÇEKTİ BİZİ İÇİNE O NUR SAVURDU ANINDA SİDREYE!..

Seyret ve iyi dinle dediler var burada bir cilveyi Rabbani...

Orada öyle muhteşem bir nur gördüm sonsuzluğa yayılmış..

Beden gözler olsaydı anında kör olur, akardı ihtişamından.. Bildiğimiz nur karanlık kalırdı.. Varlığımız bir sedayla kaplandı her yönden gelen. "Ey lain itirazın nedir" lain kara bir nokta gibi kalmıştı dedi;"Neden beni azdırdın, neden halifeni benden evvel yarattığını ve benden üstün yarattığını bana bildirmedin sakladın?"

VE BUYURDU Kİ;

"BEN ULU AZAMETLİ EŞİ BENZERİ OLMAYAN MÜLKÜN TEK HAKİMİ AZİZ VE ALİM OLAN İLAHIM SENİ TAYFANA ELÇİ VE ÖĞRETİCİ OLARAK GÖNDERDİĞİMDE O MİLLETİNE KARŞI ÇOK KİBİRLENDİN, ONLARA ADALETLE HÜKMETMEDİN!"

Şeytan-ı Lain dedi ki;

"Lakin insanlara herşeyi bildirdin ve üstün yaratılışla yarattın. Eğer onları benim seviyemde yaratsaydın onlarda kibre düşer; sana karşı gelirlerdi."

YARADAN BUYURDU Kİ;

"Bu benim mülkümde istediğim gibi tasarrufumdur. Dilediğimi yaratırım, dilediğimin şanını yüceltirim bununla beraber insanları da aşağılara indireceğim onlara öğrettiklerimi almayacağım; Levh-i Mahfuzları’na koyacağım. Onlara senden de bir his yerleştireceğim; bunun yanında imtihan sırrı anlaşılsın doğruyu daha kolay bulsunlar diye Peygamberler ve kitaplar göndereceğim" dedi.

Ve bir anda baktım ki hala o Nurdan Kabe’yi tavaf ediyoruz rüya mıydı; yakaza mıydı anlayamadım?!

Bu âlemdeyken bir anda hocamın dizlerine dizlerimi dayamış halime döndüm.

Hocam SEYYİD AHMED TURAN HAZRETLERİ dedi ki;

"İşte böyle kimisi ilk yaradılıştan ÂLEMİN SIRRINI hatırlayarak gelir, kimisi de sonradan ilk yaratılışa geriye giderek hatırlar. Sana ikisini de öğrettik…"

Kalktım defalarca elini öptüm.

Ah Mamulo Hocam (SEYYİD TURAN HAZRETLERİNİN MAHLASI) ah… Hakikat âlemine giderken son duyduğum sözünü hiç unutmadım daha gençtim o zamanlar 26 yaşındaydım dedin ki;

"Bazılarına değil de bazılarına hala lazım idim…"

Bana hala lazım idin HOCAM!..

4 yorum:

Adsız dedi ki...

hacı sende hiç geriye gittin mi ? nasıl yapılır ?

pegasus13 dedi ki...

bu hal ehlini bağlar,yaşadıysa kendisini alakadar eder,gitmek yolu bilenle olur.

Adsız dedi ki...

Bu güzel ve bir o kadar derin yazıyı yazan mubarek zattan allah sonsuz defa razı olsun.

Adsız dedi ki...

Hey mübarek sahış sana ve seyyid ahmed turan r,a hz,lerine ve o mubarek soyundan allah razı olsun rabbim sizleri başımızdan eksik etmedin