TAŞ KESİLEN İNSANLAR: POMPEİ
AHİR ZAMAN’A DÜŞÜLEN NOT!..
“İÇİMİZDEKİ BEYİNSİZLER YÜZÜNDEN BİZİ HELAK ETME ALLAHIM…”
KÂİNAT’IN REHBER KİTABI KURAN’I KERİMİMİZ’DE geçmiş kavimlerin haberleri ile ilgili pek çok ayet vardır. Kuşkusuz bu haberler, üzerinde düşünülmesi gereken konulardır. Bu kavimlerin büyük bölümü, kendilerine gönderilen peygamberleri yalanlamış, hatta onlara düşmanlık göstermişlerdir. Bu taşkınlıklarından dolayı da Allah'ın azabıyla karşılaşmışlar ve yeryüzünden silinmişlerdir. Allah Kuran'da, bu helak olaylarının sonraki insanlara da birer ibret olması gerektiğini bildirir.
Vezüv Yanardağı'nın patlaması ile tarihten silinen Pompei kentinin durumu da bu konuya örnektir. Vezüv Yanardağı, İtalya'nın, özellikle de Napoli kentinin sembolüdür. Vezüv'ün batı yamacında Napoli, doğu yamacında ise Pompei kenti yer alır. Yaklaşık 2000 yıldır sessizliğini sürdüren Vezüv Yanardağı'nda geçmişte yaşanan bir lav ve kül felaketi, bu kentin insanlarını ani bir biçimde yakalamıştı. Felaket öylesine ani olmuştu ki, herşey 2000 yıl öncesinde olduğu gibi kaldı. Sanki zaman dondurulmuştu.
"İbret Dağı" olarak adlandırılan Vezüv'ün bu şekilde tanımlanması boşuna değildir. Ünlü Sodom ve Gomorra kentlerinin başına gelen felaketle, Pompei'de yaşananlar birbirine çok benzemektedir.
Kuran'da, Allah'ın kanunlarında hiçbir değişiklik olmadığı haber verilir. Allah'ın kurallarına aykırı giden, O'na başkaldıran herkes, aynı ilahi kanunla karşılık görür. Roma İmparatorluğu'nun dejenerasyonunun sembolü olan Pompei kavmi de, aynı Lut kavmi gibi, cinsel sapkınlıklara batmıştı. Sonu da Lut kavmiyle benzer oldu. Allah bu konuyla ilgili olarak Kuran'da şöyle buyurmuştur:
"... Onlara uyarıcı-korkutucu geldiğinde, nefretlerinden başkasını arttırmadı. (Hem de) Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp düzenleyerek. Oysa hileli düzen, kendi sahibinden başkasını sarıp-kuşatmaz. Artık onlar öncekilerin sünnetinden başkasını mı gözlemektedirler? Sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın ve sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir dönüşüm de bulamazsın." (Fatır Suresi, 42-43)
SEFAHAT TUTKUSU İÇİN YAŞAYANLAR
Pompei'nin böyle bir felaketle yeryüzünden silinmesinde elbette ders çıkarılabilecek bir yön vardı. Tarihi kayıtlar, şehrin yok olmadan önce tam bir sefahat ve sapkınlık merkezi olduğunu gösteriyor. Şehrin en belirgin özelliği ise, fuhuşun çok yaygın olmasıydı.
Pompei faciası öyle ani olmuştu ki, Vezüv'ün lavları bir anda tüm kenti haritadan sildi. Olayın en ilginç yanı ise, kentin günlük yaşantısı içinde, Vezüv'ün korkunç patlamasına rağmen, kimsenin kaçamaması ve adeta büyülenerek felaketin farkına bile varamamış olmasıydı. Yemek yiyen bir aile, sofradaki halleriyle aynen taşlaşmıştı. Pompei kalıntılarından çıkarılan taşlaşmış insan cesetlerinin, bazılarının yüzleri hiç bozulmadan kalmıştı. Cesetlerin yüzlerinde ise şaşkınlık ifadelerini görmek mümkündür.
İşte facianın en dikkat çekici yönü buradadır. Nasıl olmuş da binlerce insan hiçbir şey görmeden ve duymadan, adeta ölümün gelip kendilerini yakalamasını beklemişlerdir?
Olayın bu yönü, Pompei kavminin yokoluşunun Kuran'da anlatılan helak olaylarına benzediğini gösteriyor. Çünkü Kuran'da, helak olayları anlatılırken "birden yok olma" üzerinde durulur. Örneğin Yasin Suresi'nde anlatılan "şehir halkı", tek bir anda topluca ölmüşlerdir. Surenin 29. ayetinde bu durum şöyle anlatılır:
"(ONLARA) YALNIZCA BİR TEK ÇIĞLIK (YETTİ); ANINDA SÖNÜVERDİLER." (Yasin Suresi, 29)
Pompei halkının ölümü de ayetlerde anlatıldığı şekilde, "anında yok olma" tarzında gerçekleşmiştir.
İşte bazıları Kuran'da bildirilen bu gibi helak olaylarının önemli bir bölümü, modern çağda yapılan arkeolojik araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Kuran'da sözü edilen olayların delilleri olan bu bulgular, Kuran kıssalarının "ibret olma" özelliğini daha da açık bir biçimde göstermektedir.
AHİRZAMAN SAHNELERİYLE BENZERLİK…
Pompeii, İ.S. 70 yıllarında Vezüv yanardağının patlamasıyla, birkaç saat içinde lav ve kül tabakasıyla kaplandı. İnsanlar, ne yapacağını şaşırmış bir durumda devasa lav-kül selinden kaçmaya çalıştı, ama neredeyse hiçbiri kurtulamadı. Kimisi, o anda kent içinde bulunduğu yerde, mesela evinin içersinde, o şekilde kala kaldı. Pompeii'de yaşam bitmişti o andan itibaren.
Pompeii'de yaşam, duyguların doruk noktasına ulaşmıştı. Zenginlik, şehvet, aç gözlülük... İnsanların benliğini ele geçirmişti bu duygular. Pompeii'de yaşam, artık çöküşün son noktasına kadar yükselerek ilerlemişti.
Allah tarafından gazaba uğranmış bir şehir Pompeii..
Pompeii, İ.S. 70 yıllarında Vezüv yanardağının patlamasıyla, birkaç saat içinde lav ve kül tabakasıyla kaplandı. İnsanlar, ne yapacağını şaşırmış bir durumda devasa lav-kül selinden kaçmaya çalıştı, ama neredeyse hiçbiri kurtulamadı. Kimisi, o anda kent içinde bulunduğu yerde, mesela evinin içersinde, o şekilde kala kaldı. Pompeii'de yaşam bitmişti o andan itibaren.
HİSTERİK TOPLUM: ŞEHVET/ZEVK/İLLEGALİTE
Pompeii'de yaşam, duyguların doruk noktasına ulaşmıştı. Zenginlik, şehvet, aç gözlülük... İnsanların benliğini ele geçirmişti bu duygular. Pompeii'de yaşam, artık çöküşün son noktasına kadar yükselerek ilerlemişti.
Allah tarafından gazaba uğranmış bir şehir Pompeii..
Pompeii, İ.S. 70 yıllarında Vezüv yanardağının patlamasıyla, birkaç saat içinde
lav ve kül tabakasıyla kaplandı. İnsanlar, ne yapacağını şaşırmış bir durumda devasa lav-kül selinden kaçmaya çalıştı, ama neredeyse hiçbiri kurtulamadı.
Kimisi, o anda kent içinde bulunduğu yerde, mesela evinin içersinde, o şekilde kala kaldı. Pompeii'de yaşam bitmişti o andan itibaren.
Pompeii'de yaşam, duyguların doruk noktasına ulaşmıştı. Zenginlik, şehvet, aç gözlülük... İnsanların benliğini ele geçirmişti bu duygular. Pompeii'de yaşam, artık çöküşün son noktasına kadar yükselerek ilerlemişti.
1790 da bir çiftçinin tarlasını sürerken, rastladığı kalıntılar, yapılan kazılarla ortaya çıkarıldı. Yanardağ atıklarının şehri tamamen kaplaması nedeniyle, günümüze dek mükemmel korunmuş Pompeii’de, Roma İmparatorluğunun yaşantısını, ulaştığı uygarlık düzeyini görmek mümkün.. Tiyatro, dükkânlar, fırınlar, zengin ve fakirlerin evleri neredeyse 2000 yıl önceki haliyle durmakta. Hatta taşlaşmış insanlar yaşamlarının son anlarında heykel gibi durmaktalar.
İki şehrin üzerini 20–30 metre yüksekliğinde sıcak küller kaplayınca oldukları yerde havasızlık ve kükürt dioksit gazı ile ölenler bugüne heykel şeklinde ulaşmıştır.
Patlamanın külleri Anadolu ve Mısır’a kadar etkisini göstermiş ve tüm atmosfere yayılmıştır.
Bölgede depremlerin 126.000 yıl önce başladığı saptanmıştır. Verimli kampanya ovası Romalılardan itibaren yerleşim bölgesi olmuş, 79 yılından beri insanlar için korkulu bölge olmasına rağmen, şimdi Napoli halkı tedirgin de olsa burada yaşamaktadır.
Plinien türü patlamalar İ.Ö 18300, 16780, 8010, 3360, 1920 İsa’dan sonra 79, 1527 ve 368 yıllarında olmuş. Napoli tetikte bizim beklediğimiz İstanbul depremi gibi.
SaNTo ile karar aldık, patlama olasılığı artınca oraya gidip heykel olacağız.
İnsanlar Allah’ın gazabına karşı tedbir almak için araştırmalarını sürdürüyor. Biz ise İstanbul’ da 26 Ağustos’u çoktan unutup azıp duruyoruz.
Çıplak heykeller, cinsel öğeler içeren freskler ortaya çıkınca dinler; Vezüv yanardağının patlamasını, insanların sapkınlıklarına bağlamışlardır.
Cinsel ilişki sırasında istifini bozmayan çiftler, taşlaşmış olarak korunmuşlar ve “Allah’ın insanı taş yapacağı” deyimi son yüzyılda ortaya çıkmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder