İmam Ali (R.A.) meşhur divanında Hz. Mehdî ve bazı ahirzaman hadîsatından bahsetmiştir. Bu divanın Müştakzade şerhinden aldığımız bir kısmı şöyledir:
بنى اذا ما جاشت الترك فانتظر * ولاية مهدى يقوم و يعدل
Tercümesi: Âyâ oğlum! Türkler cûş ettiklerinde (kaynadığında, karıştığında, yani haddini aştığında) Mehdî-i Âdil’e muntazır ol...
...Kudemadan Şeyh Sa’deddin Muhammed Hamuli (K.S.) zuhur-u Mehdî hakkındaki takribeleri
اذا بلغ الزمان على حروف * ببســـم الله فالمهدى قاما
و دوران الخروج عقيب صوم * الاَ بلغه من عندى سلاما
Yani “Zaman huruf üzre besmele ile tamam adedi miktarına baliğ olsa Mehdî kaim ola.
Savm-ı Ramazan akabinde hurucuna tesadüf olundukta benden ona selam isal eyle” demek olur. Hesabı bindörtyüz tarihini tecavüz eder ki; muhakkikin لاَ يَلْبَثُونَ خِلافَكَ إِلاَّ قَلِيلاً
Yani taht-el lafz : “Habibim! Senden sonra onların devam-ı ihtilat ve ülfetleri kalildir.”
Pes mükerreratı hazf ile 1399 olup sinin-i kameriyenin müddet-i merkumede küsurunu zam ile hicretten 1422 yıl 3 ay 24 gün olur**.
** Ehl-i velayet Hz. Mehdî’nin huruc zamanını bu ayetten keşf etmişler. Fakat hadîsat vuku bulmadan evvel bu ayet ile Mehdî arasında münasebet görülemiyordu. Bu ayetin evvelinde Cenab-ı Hak Resul-i Ekrem (A.S.M.)‘a mealen şöyle hitab ediyor: “Kafirler sana vahy ettiğimiz şeyden seni çevirmek istiyorlar ki eğer sen ta’viz verirsen seni dost tutacaklar. Sakın onların hevalarına uyup taviz verme, yoksa sana dünya ve ahirette kat kat azab ederiz. Ve sen ta’viz vermediğin için seni memleketinden çıkaracaklar. Ama senin ardından o memleketlerinde fazla kalamayacaklar (İsra Sûresi: 73-76).” İşte bu ayetler işaret ediyor ki Hz. Mehdî’ye zemin hazırlayan ve onun bayraktarı olan insanlar, hiçbir kimsenin kınamasından korkmadan, bütün dünyanın hücumlarına rağmen tavizsiz bir şekilde Şeriat-ı Muhammediye’yi tatbik ettikleri için memleketlerinden çıkarılacaklar. Fakat o Süfyanîler ve bid’atçılar onların arkasından o memlekette fazla ülfet edemeyecekler.
Burada Mehdî’nin kıyamı hakkında verilen tarih olan hicretten 1422 yıl 3 ay 24 gün sonrası ise; hicrî 1423 tarihinin 3. ayı ve 25. günü etmektedir. Bu da miladî 2002 yılının 6 Temmuz tarihine tekabül etmektedir. Fakat metinde de belirtildiği gibi bu ve bunun gibi istikbalden haber veren tarihler takribîdir, tahdidî değildir. Bu sebeble birkaç ay yahud birkaç sene evvel veya ahir olması haberin doğruluğuna zarar vermez. Bununla beraber tam bu tarihden itibaren bu hâdisenin emareleri görülmeye başlamıştır.
وذل ملوك الارض من ال هاشم * و بويع منهم يلذ و يهزل
Tercüme: Zelil-i Âl-i Haşim ola şâhân, hevakare edeler biatı kul. (Yani; bütün yer yüzünün melikleri, Âl-i Hâşim ve Mehdî’ye karşı zelil oldular. Ahirzamanın melikleri millet tarafından seçilmiş öyle kimselerdir ki, şehvetleri tahrik edip, kendileri de şehvete tabi’dirler).
صبى من الصبيان لا راى عنده * و لا عنده جد و لا هو يعقل
Tercüme: Sabîdir ol ki re’y-i sâibi yok. Değildir cedd ü akıl ehli ol. (Yani: O zamanın padişahları hevasına düşkün çocuklardır ki; yani re’yi ve ciddiyeti olmayan ve düşünmeyen, yani akıl ehli olmayan kişilerdir. )
فثم يقوم القائم الحق منكمو * و بالحق ياتيكم و بالحق يعمل
Tercüme: Kıyam eder o demde sizden ol kim hakikat gösterir hakka o kul yol (Yani: O vakit sizden bir zat kıyam eder. O size hakkı getirir ve hak ile amel eder.)
سَمِىُّ نبى الله نفسى فداؤه * فلا تخذلوه يا بنى وعجلوا
Tercüme: Olur ceddi Muhammed birle hemnâm, feda nefsim ona, bil onu makbul. Onu mahzul zannetmeyin ona ittiba’da acele edin. (Yani: O ceddi Muhammed (A.S.M.) ile adaştır. Onu hakir zannetmeyin çabuk ittiba’ edin.)
( Divan-ı İmam-ı Ali (R.A.) Müştakzade Şerhi )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder