Bu Blogda Ara

12 Haziran 2010 Cumartesi

ALTIN ORAN ve KABE, BEYT-İ MA’MUR - Tin, Tur sureleri, manyetik kutuplar

VAR OLAN GERÇEK VAR OLUŞ GERÇEĞİ Kitabımda yer alan, Kâ’be ve Beyt-i Ma’mur, dünya ve evren sisteminin çalışması için çok önemli unsurlardır. Kâ’be’de Hac farzının yerine getirilmesi,  bu sistemi ayakta tutmak için bizlerin yaptığı ve Allah(c.c.)’ın emri olan önemli bir ibadettir.  Allah(c.c.)’ın  imtihan için bizlere emanet ettiği  dünya ve kâinat sistemini ayakta tutmak için Hac farzını yerine getirmek,  Allah(c.c.)’a  olan kulluk görevimizdir. Şunu hiç unutmayalım ki  Allah(c.c.)’ın herşeye gücü yeter. Evreni yaratmış ve bu evrenin çalışma sistemini,  gönderdiği bütün peygamberleri vasıtası ile hiç bir değişikliğe uğratmadan bizlere tebliğ etmiştir. Oruç, hac, namaz ibadetleri bu evren sisteminin döngülerinin bizler tarafından devamını sağlayan emirlerdir. Allah(c.c.)’ın bizlere tebiğ ettiği emirler, yasaklar ve ibadetler bilimseldir. Sizlere, Kâ’be’nin,  Beyt-i Ma’mur’un ve Hac ibadetinin, dünyamız ve evrenimiz için neden çok önemli bir konuma sahip olduğunu, kitaptan bir alıntı olarak,  aşağıda  açıklayacağım.
   Kâ’be, lügatçıların beyanına göre Ka’b kökünden gelen özel bir isimdir. Ka’b ise, yüksek olmak, 4 köşe şeklinde olmak, tomurcuklanmak manasına gelir.   
                                              
         
                                                                                Kâ’be, 7 kat göğün üstünde ve Arş’ın altında bulunan ve meleklerin devamlı tavaf ettikleri bir yer olan Beyt-i Ma’mur’un yeryüzündeki bir eşidir. Beyt-i Ma’mur ile Beytullah da denilen Kâ’be, biri semada, biri yeryüzünde olarak aynı hizada bulunmaktadırlar. Beyt’ül Ma’mur sema ehli melekler için tavaf yeridir. Oraya her gün 70.000 melek gelip tavaf eder ve kıyamete kadar da bir tavaf edene, bir daha sıra gelmez. Beytullah ise; birinci derecede yeryüzü halkı için, insanlar için tavaf yeridir. (107)
   Kâ’be, Beyt-i Ma’mur’u devamlı görmektedir. Beyt-i Ma’mur, Kürsi’nin üstünde, Kâ’be dünyanın üzerindedir. Dünya kendi ekseni etrafında 360 derece döndüğüne göre, Kürsi evren ile beraber dönmekte, Kâbe ve Beyt-i Ma’mur devamlı birbirlerinin hizasında kalmaktadır, hiçbir zaman irtibatları kopmamaktadır.
   Kâ’be’nin karşılığı olarak ay feleğinde Kâbe’nin hey’eti vardır. Tâ Arş’a varıncaya dek bu şekildedir. Birbirinin üstünde Kâ’be suretleri vardır. (108)
   ( Kâ’be’den, ay yörüngesinden doğru, evrenimizin son sınırı olan kürsiye kadar, 7 kat (boyut)’ta her katta aynı hizada birbiri üzerinde Kâ’be’nin aynısı olmak üzere kürsinin üzerinde, Arş’ın altında bulunan Beyt-i Ma’mur’a kadar Kâ’be’nin benzerleri vardır).
   Arzın yüzü Kâbe’nin altından yayılmıştır.
  Yeryüzündeki ilk toprak Kâbe olduğu ve Kâbe de dünyanın en sağlam bölgesi olduğu için,  Kur’an-ı Kerim’de ” emin belde ” olarak adlandırılmaktadır.
   Tin suresinin Kur’an’dan ilk 5 ayetinin anlamını aktaralım.
   1- And olsun incire, zeytine,
   2- Tûr-i Sina’ya,
   3- Ve şu güvenli kent ki,
   4- Biz insanı, gerçekten en güzel bir biçimde yarattık.
   5- Sonra da onu düşüklerin en düşüğüne/ aşağıların en aşağısına çevirip attık. ( Tin suresi.1,2,3,4) 111
   Tin suresinin ilk 5 ayetinin bizlere anlaşılır bir şekilde anlatılmıştır.
   1-  ” İNCİR’e ( tin = Nakıs = Eksi = Güney kutbu) ve ZEYTİN’e (Zeytûn = Zait = Artı = Kuzey kutbu).”
   2- ” TUR’İ (  HZ. Musa’nın vahye çıktığı dağ) SİNA’ya ( Gizza, Cizze piramitleri) ANDOLSUN.”
   3-  ” EMİN ( Güvenceli, nötr) BELDE’ye ANDOLSUN.”
   4- BİZ İNSANI EN GÜZEL BİÇİMDE YARATTIK. ( Arş’ta plânlanıp. Cennet’te yaratılması)
   5- SONRA ONU ( insan soyunu) AŞAĞILARIN EN AŞAĞISINA REDDETTİK. Arz’a indirmesi.
   Yukarıdaki ayetlerde 4-5 Cennet- dünya arasında dik bir dev mıknatıs düşünürsek, o mıknatısın Arş ucu emisyon edici; Arz ucu, bitim, dip (Esfeli sâfilin)kutbu dünya gezegenini adreslemektedir. (112)
   Yukarıdaki Tin suresinin ilk 5 ayetinde Kâbe ve Beyt-i Ma’mur’un birbirinin hizasında olduğu anlatılmaktadır.
   1. Ayette Kuzey Kutbu, Güney Kutbu terimleri kullanılsaydı coğrafik kutupları anlardık ve kutupların coğrafik olan durumunu göz önünde bulundururduk. Özellikle MANYETİK  KUTUPLARI anlamak için İncir, eksi ( - ) ve Zeytin, artı ( + ) olarak belirtilmiştir.
   2 ve 3. ayette Tur dağı, sina çölü ve Makke‘den bahsetmektedir. Allah(c.c.) tarafından seçilmiş peygamberlerin tümü, dünyadaki ümmetlere bu bölgeden çıkmıştır. Dünyada başka bölgeden çıkmadığı teyit edilmiştir. Bu bölge Allah(c.c.)’ın peygamberlere vahiy kanalıdır. Arş‘ın altında Kürsi‘nin üzerinde Beyt-i Ma’mur ile dünyada Kâ’be ile irtibatlı olan tek bölge olarak yaratılmıştır.
   4. Ayette İnsanoğlunun Arş’ta yaratıldığı, Arş’ta bulunan Cennet‘te yaratılmış olması nedeniyle Arş’ın artı ( +) özellikte olduğu belirtilmektedir.
   5. Ayette insanın Arz’ da bulunan dünyaya indirilmesi ve bu sebeple Arz’ın eksi ( - ) özellikte olduğu bildirilmektedir.
   TÛR suresinin ilk üç ayetinde  Beyt-i Ma’mur’u teyit etmekte, yükseltilmiş tavan ise Kürsi’yi anlatmaktadır.
   Andolsun o Tûr’a
   Beyt-i Ma’mur’a
   Yükseltilmiş tavana ( TÛR  suresi. Ayet, 1,4,5)115
   Dünya tam küre şeklinde değildir, kutuplardan basıktır. 23,5 derece yörüngesine eğiktir. Bu eğiklik sebiyle gece ve gündüz uzar veya kısalır, dört mevsim oluşur. Dünyanın coğrafik kutupları olduğu gibi manyetik kutupları da vardır. Coğrafik kutuplar manyetik değildir.
              Dünya sağdaki şekil gibi küre değil, soldaki şekil gibi geoit’tir. Kutuplardan basıktır.
Manyetik kutuplara göre yeniden bir ekvator (enlem) çizersek, Mekke şehrinden geçtiğini görürüz. Manyetik kutuplara göre yeniden oluşturduğumuz Oğlak ve Yengeç dönenceleri de Mekke bölgesinden geçmektedir.Yine manyetik kutuplardan geçecek bir boylam çizdiğimizde ise manyetik kutba göre oluşan ekvator ve dönenceleri tam Mekke şehrinde keser.
   Bir mıknatıs çubuğunun bir ucu Artı ( + ) diğer ucu Eksi ( - ) tam ortası Nötr ( 0) yüksüz bölgedir.
   Elinize bir pusula aldığınızı düşünelim, bir ucu Kuzey ( + ) bir ucu Güney ( -) gösterirken tam ortasında ibrenin 360 derece dönmesini sağlayan, ibreyi oynatması için hassas bir sabitleme noktası, bir çivi vardır. İşte Kâbe dünyanın merkezinde, manyetik alanların tam ortasında, dünyanın çekirdeğine kadar uzanan, dünyanın manyetik kutupların kendi yörüngesinde kalmasını ve olduğu bölgede haraketini
sağlayan, çividir.  Manyetik kutupları oluşturan, dünyada birinci derecede önemli ve evrenin genişleme enerjisi, zaman enerjisi, evrene  ve dünyaya rahmet, rızık, nimetlerin dağıldığı, günahların af olduğu, Arş’tan Arz’a inen, bir ucu Arş’ta Kürsi’nin üzerinde Beyt-i Ma’mur’a bir ucu dünyada Arz’da Kâbe‘de olan nötr bir hortum şeklinde bizim evrenimizden Arş’a tek açık olan bölge Kâbe’dir.
  Hac’da, Ka’be sola alınıp tavafın başlangıcı Hacer-i Esved’in bulunduğu köşesinden başlanılarak Ka’be’nin kapısına doğru sağa gidilmek sureti ile Ka’be’nin etrafında 7 kere tavaf  etmek (dönmek), ilahi (nötür) hortumun Ka’be’den Beyt-i Ma’Mur’a doğru kendi ekseni etrafında devamlı dönmesini, haraket halinde olmasını sağlamak içindir.  Şöyle diyebiliriz, ilahi hortum, yukarıdan(Arş’tan) aşağıya (Arz’a), doğrudur. Bizlerin ve meleklerin tavaf etme farzı ile ilahi hortum açık kalır. İlahi (nötür) hortum Ka’be’nin çapı kadardır. Hac farzı senenin belirli zamanında yapılır. Senenin belirli zamanında yapılmasının da bir sebebi vardır. Allah(c.c.), ilahi hortumun açık kalması görevini bizlere vermiştir. İşte Allah(c.c.)ın emirlerine uymak ve ibadetler,  Allah(c.c.)’a olan kulluk vazifemizdir. Bedenimiz, ruhumuz, dünyamız ve evren bizlere emannettir.  Allah(c.c.)ın emirleri, yasakları ve  emrettiği ibadetleri, ilk peygamber’den son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)’e kadar aynıdır. Allah(c.c.)ın emrettiği ibadetler, bizlerin imtihanıdır.
   Hac farzı ile namaz kılma farzını birbirinden ayıramayız.
       - Hac’da tavaf etme farzı, Kabe ile Beyt-i Ma’mur’u birbirne bağlayan ilahi (nötr)hortumun açık kalması.
     - Hac farzı ile namaz farzı, Dünyanın, aynı düzende kendi ekseni etrafında, güneşin çevresinde dönmesine 
     O odur ki, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yarattı. Herbiri bir yörüngede yüzmekredir.(Enbiya suresi. Ayet33)
     Her canlı, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz.(Enbiya suresi. Ayet 35)
     - Namaz farzı  ile de dünyanın manyetik kutuplarının sabit kalması. ( Kuzey manyetik kutup, bulunduğu yerden 200 km kaymış durumda, yılda 40 km hızla doğuya kaymaktadır. Kuzey manyetik kutup tam doğuya geldiği takdirde, güney manyetik kutpu batıya geldiğinde dünya fren yaparak takla atma durumuna gelir. Manyetik kutuplar dünyanın üzerindeki bütün doğal sistemlerin ana unusurudur. Manyetik kutupların kayması dünya üzerindeki doğal dengeleri etkilediği gibi güneş sistemindeki gezegenlerin manyetik alanlarınında farklılaşmasınada yol açar.)
    Doğrusu şu ki, o onlara ansızın gekecek de onlar şaşkınlıktan donduracak. Artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek ne de yüzlerine bakılacak. (Enbiya suresi. Ayet 40)
     -Namaz farzı, dünyanın coğrafik kutuplardaki buzulların erimemesine. ( buzulların erimesi manyetik kutuplardan etkilenmektedir)
     Bizim, o yerküreye gelip onu uçlarından biraz eksilttiğimizi görmediler mi? Allah hükmeder; O’nun hükmünü denetliyecek de yoktur. Hesabı çok çabuk görür O. ( Ra’d suresi. Ayet 41)
       - Hac’da tavaf , Kabe ile Beyt-i Ma’mur’a uzanan ilahi (nötür) hortumun Van Allen kuşağın tam ortasından geçerek dengeyi sağlamasına.
    -Hac farzı, Namaz farzı ile, Manyetik kutuplarından çıkan, dünyanın heryerini saran dünyayı ve bizleri güneşin zararlı ışınlarından, güneş patlamalarından koruyan manyetik koruyucu kalkanın,Van Allen radyasyon kuşağının  sabit kalmasına.
    Göğü, korunmuş bir tavan yaptık. Ama onlar göğün ayetlerinden hâla yüz çeviriyorlar. (Enbiya suresi. Ayet 32)
    -Dünyanın manyetik alanları, insan vücudundaki koruyucu bağışıklık sistemine benzer, manyetik alanlar kayarsa dünyanın bağışıklık sistemi zayıflar veya çöker. Günümüzde, manyetik kalkanın giderek zayıfladığını bilimsel veriler ortaya koymaktadır. Manyetik kalkandaki bu zayıflama, Yerküre’nin çekirdeğinin enerjisinin artmasına ve dolayısıyla mağma dediğimiz tabakanın da ısınmasına neden olmaktadır. Bu etki neticesinde; yerkabuğunun titreşimi  daha da artacak, maden ocaklarındaki gaz birikimlerinin fazlalaşması ile birlikte patlamalar çoğalacak, yerin manyetik alanının düzensizliğinden obrukların (yer çukuru)nun oluşması , dünya çekirdeğinin dönüşü yavaşlıyacak , mevsimlerde kaymalar ve dengesizleşmeler, kasırgalar daha şiddetlenmesi.Yanardağ faaliyetlerindeki artışlar ise süpriz olmayacaktır.
   
   6- Andolsun o alevlerle kaynatılıp köpürtülmüş denize,
   7- Ki hiç kuşkusuz, senin Rabbinin azabı meydana gelecektir.
   8- Ona engel olacak hiçbir şey yokyur.
   9-  O gün gök bir çalkalanışla çalkalanır.
  10- Ve dağlar bir yürüyüşle yürür.
  11- Vay hallerine o gün, yalanlayanların,
  12-Ki onlar bir batağa dalmış oynamaktadırlar.
  13-O gün cehenneme bir kakılışla kakılırlar.
  14-”İşte budur yalanlayıp durduğunuz ateş!”
 15-”Bu da mı büyü?!” (Tûr Suresi)
   - Namaz farzı, dünyanın Kalp atışı (rezonansı)’nın sabit kalmasına.( Dünyamızın manyetik alan titreşimi, zaman içinde gittikçe yükselmektedir. Daha önceki ölçümlerde  7,8 hertz olan dünyanın  titreşimi, günümüzde  12 hertz’e yükseldiği tespit edilmiştir. Titreşimi kalp atışlarına benzetebilirsiniz. 13 hertz  titreşim seviyesine ulaşılması, manyetik kutupların kayarak kendi çevresinde  1667 km/sa hızla dönen  dünyanın fren yaparak durmasına ve takla atarak dünyanın dönüşünü ters yöne çevrilmesine sebep olabilecektir. Evrende güneş sisteminin çökmesi  bütün evrenin  başlangıcına doğru  geriye gitmenin ilk adımı anlamına gelir. Dünyanın manyetik alanlarının kayması neden olmaktadır.)


   1- O tozutup savuranlara/o kırıp un-ufak edenlere.
   2- O ağırlık taşıyanlara,
   3- O kolayca akıp gidenlere/o rahatça yüzenlere,
   4- O iş ve oluşu bölüştürenlere andolsun ki,
   5- Hiç kuşkusuz, o size vaat olunan kesinlikle doğrudur.
   6- Ve din, şaşmaz bir olgudur.
   7- Anolsun o ahenkli yollar taşıyan göğe,
   8- Ki siz gerçekten tartışmalarla dolu bir söz içindesiniz.
   9- Yüzgeri çevrilen onun yüzünden çevrilir.
   10- Kahrolsun o düzenbaz yalancılar,
   11- Ki onlar bir sersemlik içinde ne yaptıklarından habersizdirler.
   12- Sorarlar: ” Ne zaman o din günü?”
   13- O gün onlar ateş üzerinde deneme ve elemeye tâbi tutulacaklardır.
   14- Tadın imtihan ve ıstırabınızı. İşte budur o çarçabuk gelmesini istediğiniz! (Zâriyât Suresi.)
    - Namaz kılanlar sayesine  yerin manyetik alanlarının düzenlenmesi.
    - Namaz kılan kişinin, bedeninin manyetik alanının düzenlenmesine.
    - Namaz kılan kişnin, ruhunun nurla dolup genişlemesine.
    - Dünyaya ve evrene rahmet, rızık, nimetlerin  insanlığın kıldığı namaz nispetinde,  Allah(c.c.)’a kulluk vazifelerimizi yerine getirerek,  Allah(c.c)’ın takdirine göre, Arş’tan Arz’a, Allah(c.c.)’tan bizlere verilmesidir.
       İnkâr edenler, “Bize o kıyamet gelmez ” dediler. De ki:”Hayır, gayıbı bilen Rabbime yemin olsun ki, o size mutlaka gelecektir. Göklerde ve yerde zerre miktarı kadar bir şey O’ndan kaçmaz. Ondan daha küçük ve daha büyük ne varsa, hepsi muhakkak apaçık kitaptadır.” ( Sebe suresi. Ayet 3 )
    
      Allah’ın göklerde ve yerde bulunanları sizin emrinize verdiğini, üzerinize gizli ve açık nimetlerini yağdırdığını görmediniz mi? Bununla beraber insanların içinde, kimisi de var ki, ne bir ilme, ne bir rehbere, ne de aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında tartışıp duruyor.( Lokman suresi. Ayet 20)
     
       Gerçekten biz onlara öyle bir kitap gönderdik ki, iman edecek herhengi bir topluma bir hidayet düsturu ve rahmet olması için, tam bir ilimle onu bölüm bölüm ayırdık. ( A’raf suresi. Ayet 52 )
    
     Ey insanlar, Allah’ın , üzerindeki nimetini anın! Allah’tan başka yaratıcı mı var? Sizi gökten ve yerden rızıklandırır. O’ndan başka ilah yoktur. Hal böyle iken nasıl oluyor da yüz geri çevrliyorsunuz? ( Fatır suresi. Ayet. 3 )
    
    “HİÇ KUŞKULANMA Kİ BEN ALLAH’IM. İLAH YOKTUR BENDEN BAŞKA. O HALDE BANA KULLUK/ İBADET ET  VE NAMAZINI, BENİ HATIRLAYIP ANMAK İÇİN YERİNE GETİR.” ( Taha suresi. Ayet. 14)

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Sayın Code 661 web ayfası düzenleyicileri,

Sitenizde yer alan abdest, ankebut suresi, kabe ve manyetik kutuplar konularındaki bilgileri, kendi sitem olan www.ahmetturk.com.tr ' den aynen almış olduğunuzu üzüntüyle görmüş oldum. yaptığınız alıntı için yorumum; bilgilerin paylaşılmasından yanayım. Ancak, kullandığınız bilgilerin kaynağını belirtmiş olsaydınız, kanımca daha etik olurdu. Bu bilgilerin temeli ve tümü bana aittir. Alıntı yaptığım kaynakları da, "var olan gerçek varoluş gerçeği" adlı kitabımda tek tek göstermişimdir. Sizin de bu konuda gereken hassasiyeti göstereceğinize inanmaktayım. Saygılarımla...

Ahmet Türk
www.ahmetturk.com.tr
www.dininbilimselgercegi.com
www.ahmetturk.org

Adsız dedi ki...

Bilgi Paylaşmak içindir İnsanlık içindir hepsi Allah'a aittir O'nun eseridir kimsenin ulamaz..Kimse O'nu ne icat etmiştir ne var etmiştir sadece bilinen hale gelmesine sebeb olmuştur..Etik sözü çok klasik kalıyor gerçekte size bize ait olan bir şey yok..Bırakında emekleriniz varsa bile O'nu Allah bilsin O takdir etsin..Artık nefislerimizi öldürelim ölümlü dünyada..Sadece Allah için yaşamayı bilelim..

Adsız dedi ki...

ALLAH CC Rizasi icin Calisanlarin,Hepsinin Mekani Cennet Olsun Hepsinden ALLAH Razi Olsun.Hayirli Ramazanlar.RABBIM Biz Müslümanlarin Uyanisina Yardim etsin,ve Birlik Beraberlik versin.