Bu Blogda Ara

1 Ekim 2013 Salı

Piramitler Nasıl İnşa Edildi?


İnsanlarla cinler arasındaki hayat ve fikir benzerliğinin yanında bu iki tür varlık arasında zaman ve mekan buudu bakımından ciddi bir farklılığın olduğu da bir gerçek. Şüphesiz bu farklılıklardan biri insanoğlunun ulaşamadığı bazı noktalarda onların istihdam edilebilmeleridir. Kur'an-ı Kerim'in haber verdiği üzere Hz. Süleyman (as) döneminde bu iş peygamber eliyle yapılıyordu. O günden bu yana da insanlar sürekli cinlerden istifade yollarını araştırmaktadır. Günümüzde bu çalışmalar ferdî gayretleri aşarak bazı devletlerin meşguliyet alanlarından biri haline gelmiştir. Evet günümüzde bu konuda ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Görülen odur ki istikbalin süper devletleri birbirlerine karşı verdikleri kavga ve mücadelede cinleri kullanacak ve böylece başarı oranlarını artırmaya çalışacaklardır. 
Evet Hz. Süleyman (as) kendisine verilen bir mucize olarak cinleri istihdam ediyordu. Bu cinlerden bir kısmı -ki Kur'an onlara şeytan demekte- dalgıçlık işinde fevkalade mahirdiler. Bu dalgıç cinler Hz. Süleyman hesabına çalışıyor ve insanların ulaşmaları çok zor derinliklere dalıp denizlerin zenginliklerini çıkarıyorlardı.

su altında keşfedilen bir pramit
su altında keşfedilen bir pramit


Aslında bu bir teshir ve istihdam meselesi olduğundan şartlar yerine getirildiğinde cinler her zaman insanlara musahhar hale gelebilir ve en ağır işlerde bile istihdam edilebilirler. Kur'an-ı Kerim Hz. Süleyman'a (as) ait mucizeleri nazara vererek bu hususa açık-kapalı pek çok işaretlerde bulunur ve onları en verimli en ileri seviyede kullanma yollarını öğretir. Kur'an'ı dinleyen ve onun dediklerini pratikte tatbik eden kim olursa olsun bu neticeyi elde edebilir. İşte bu ayetlerden bazıları: 'Onun (Süleyman) için denize dalan ve bundan başka işler yapan bazı şeytanları da emrine vermiştik. Onlar bundan başka işler de yapıyorlardı. Hepsini de gözeten bizdik.' (Enbiya 21/82)

Hz. Süleyman'ın cinlere yaptırdığın inşaatın bitmeden önce ölmesi halinde cinlerin inşaatı tamamlamyacakları için Hz. Süleyman asasına yaslanarak ölü bir vaziyette belli bir süre kalıyor. Tahta kurdu nice zaman sonra asayı kemirince asa kırılıyor ve cinler Hz. Süleymanın ölümünden haberdar oluyorlar.

Cinler kuran ayetlerinden de anlaşılacağı üzere Hz. Süleymanın emrinde çalışmışlar ve çok heybetli yapılar yapmışlardır.
Hz. Süşeymanın mabedinin temel taşının ağırlı ve boyutları dikkate alınırsa anlaşılıyorki bu şu anki hidrolik vinçlerle bile kaldırılıp taşınması çok zor iken bu taşın buraya konması ve taşların arasına kağıt bile giremeyecek şekilde birleştirilmesi ve muhteşem bir düzgünlükte kesilmesi ancak cinler vasıtasıyla olabilmektedir. Onların aleminin bizim fizik alemimizden farklı olduğunu ve maddeyi bizim gibi algılamadıklarını ve ağırlığın bizim için ifadesinin onlarda aynı olmadığını hatırlatmak isterim. Onların çok farklı bir hayat modeli ve bilgi birikimi varki bu bizim bilgilerimizden farklı bir boyutta ve bunu insanların kullanımına sunduklarında biz insanları şaşkına çeviren yapılar karşımıza çıkabiliyor.


Bunlara bir kaç örnek vermek istiyorum  Hepiniz ağlama duvarını duymuşsunuzdur Yahudilerin Süleyman aleyhisselamın Kudüs’te yaptırdığı Beyt-ül-Makdis ( Mescid-i Aksa)ten kaldığına inandıkları ve kutsal kabul ettikleri duvar. Şimdi bu davardaki fiziki manada harikalık nedir ona gelelim : Yaklaşık 485 m uzunluğunda olan Ağlama Duvarı toprak seviyesinin üstünde yirmi dört büyük taş sırası ile yer altında kalan on dokuz taş sırasından meydana gelir. Yüksekliği toprak seviyesinden itibaren 18 m olup 6 metresi mabed alanının seviyesini aşmaktadır. Taşlardan bazılarının uzunluğu 12 m yüksekliği 1 m ağırlığı ise 100 tondan fazladır. Evet Pramitlerde kullanılan taşların ağırlıkları ve ebatları daha küçük ama harikalık durumundan birçok benzerlik var ve o günkü teknoloji ve insan gücü ile yapılamayacakları görülüyor. Piramitlerin içinde is izinin bulunmamasıda inşaatı dahada sırlı yapıyor. Sanki büyük taş blokları maddesel olarak ayrıştırılıp tekrar orda birleştiriliyormuşçasına...


Bu esnada bir ayeti hatırlatmak isterim 
“Cinlerden bir ifrit ‘Sen makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm ve güvenim var.’ Dedi.
işaret ediyor ki: Uzak mesafelerden eşyayı aynen veya şeklen getirip hazır etmek mümkündür.

Gelelim Cinlerden bir haber batının uzaylı masallarına bir haber dedim ama bazı batılı devletler ve İsrail cinleri haberleşme ve başka birçok konuda kullanmak için yarış içindeler . 
Gerek mısır gerek sümer duvar resimlerinden esinlenerek bu toplulukların birden çok tanrıya inandıklarını ve bunların uzaydan geldiklerini idda edenlere şu ayet cevap verebilir diye düşünüyorum. 
"Bir de cinleri Allah’a bir takım ortaklar yaptılar. Oysa onları o yarattı. Bilgisizce Allah’a oğullar ve kızlar da uydurdular. O onların niteledikleri şeylerden uzaktır 
yücedir."(En’âm 100)
Bu ayette de
“Doğrusu insanlardan bazı kimseler cinlerden bazılarına sığınırlardı da cinler onların taşkınlıklarını artırırlardı.” (Cin 6)
Bazı medeniyetten insanlar onları tanrı edinmiş olabilir ve onları resmetmeye  heykellerini yaparak putlaştırmaya çalışmış olabilirler. Bu resimlere günümüzün insanı bakınca bu resim veya heykelleri uzaylı veya dünya dışı varlıklar olarak yorumlayabilmektedirler. Bunun verdiği heyecanla bu düşüncelerinden de vazgeçmeleri daha da zorlaşmakta ve bazı evrimcilerin sonunda yaratılışı açıklayamamaları neticesinde olayı uzaylıların insanalrı yaratmasına kadar vardırdıkları bir teorinin ateislikte ısrar eden bilim medya ve bazı güç odaklarınca da desteklenmesi insanları bu yönde inanmaya itmektedir.


Yanı başımızda duran Kuran'ı incelediğimizde (("De ki: Andolsun insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar yine onun benzerini getiremezler.”İsrâ Sûresinin 88 )) aslında Piramitlerin nasıl inşaa edilebileceği hususunda baya yetkin bir bilgi birikimine sahip olmuş oluyoruz.
Firaunun kafir cinlerden oluşmuş bir ordusunun olduğunu duymuşsunuzdur. Bunun ne derece doğru olduğunu bilmiyorum ancak bununla da ilgili yığınla internette yazı bulabilirsiniz. Pramitlerin şekillerinden pramitin tepesince enerji topladığı ve negatif olaylarda negatif enerji toplandığı duymuşsunuzdur. Kabala büyüsü ve cinlerin kontrolü için belki bu yapıların bir makina gibi işlev görebileceğide düşünülebilir. Dikili taşlar hakkında da büyü yapmak için kullanıldığı ve dikkat ederseniz onlarında tepe kısımları pramit şeklindedir ve dünyanın muhtelif yerlerinde bulunmaktadır. Bu bilinmeyenler belkide bazıları bilinmemesini istediği için hala bilinmiyordur. Bu işten çıkarı olan ülkeler farklı masallarla insanları gerçekten uzak tutma uğraşındalar. 

Son cümlemi şu ayetle bitirmek istiyorum. 
De ki: “Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden insanların Rabbine insanların Melik’ine insanların İlâh’ına sığınırım.”

2 yorum:

Adsız dedi ki...

daha öncekı yazında da piramitlerin pişmiş topraktan yapıldıgını ve bunu ayetlerle örneklemiştin. aynı konuları farklı açıklıyorsunuz.

pegasus13 dedi ki...

haklısınız ku'an-ı kerim piramitlerin nasıl yapıldığına ışık tutarak bizi araştırmaya ve öğrenmeye sevk ediyor,firavunun baş mimarı olan haman dan hemen çamur üzerine ateş yak ve bana bir kule yap demesi,henüz modern bilimin ve tekniğin çözemediği bir durum,burada yapılan işlem sandığımız gibi bir ateş değil tabiki,ateşin ihtiva ettiği bir ışın çamurun atomlarına yapılan bir düzenleme ve onu taşlaştrma aşaması,ve bu taş blokların da cinler vasıtasıyla işçilkte kullanılması ve duvarın örülmesi tıpkı hz .süleyman'ın cinleri mescidi aksa nın duvar işçiliğinde kullanması gibi...