Tin=Eksi ve Zaid(zeytun) artı anlamına geliyor. Daha doğrusu nahıs-zaid değil de absorb, emisyon anlamında. N ve S anlamında. Mıknatısın ortası ise EMİN BELDE oluyor. Ne çekiyor ne itiyor.
Bu mıknatıs niye var? Bu mıknatıs, Magnetosfer'in YERYÜZÜ izdüşümü. (Cinlerin gökte belirli mevkiilere=Emin beldelere oturup Melei Ala'dan kulak hırsızlığı yaptığı yer olan MELEİ ALA, Semavi AKILARDIR) Dünya'daki 5,5 Gauss şiddetindeki Mıknatıslanma ise bunun YER İZDÜŞÜMÜDÜR. Çünkü eriyik halindeki çekirdekteki Nife, Nifsima ERİYİK olduğundan mıknatıs özelliği vermez. Çok kuvvetli bir mıknatısı eritin ÖLÜR GİDER. Böylece dünya üzerinde bir elektromagnetizma olduğu belli olur. (Hadid 25.ayetteki "Demirde BÜYÜK ŞİDDET VARDIR" sırrı budur. Mele-i Ala ile birleştirirseniz, doğanın temel kuvvetlerinden olan elektomagnetik kuvvet'in tanımını bulursunuz.)
Yukarıdaki MELEİ ALA (Magnetosfer) ile yerküre magnetizmasındaki akılar birbirinin izdüşümüdür. Dünya ise arada armatür halkası gibidir (Dinamo çekirdeğindeki gibi) Magnetosfer dünyanın KALKANIDIR. Fakat yer magnetizmasına bazı durumlarda (Şıhab denen kozmik primerler) elektromagnetik aşırı deşarj vermektedir. Bunun sonucunda (Bermuda gibi) paranormal şeyler oluşmaktadır. Magnetosfer kubbesi ile yer magnetizması kafesi elektromagnetik-aşırı durumlarda birbirine değecek kadar şişer. O zaman da kozmik ışınlar (Şıhab, Şuğaz ve Nuhas) uzay-zamanda "ÖMÜRLERİNDEN" daha uzun yol alırlar ve KENDİNDEN YANAN İNSANLAR, TUNGUSKA vb. gibi şaşırtıcı felaketlere ve fenomenonlara yol açarlar. Yani her Bermuda üzerinden geçen yolcu/taşıt kaybolmaz. İnsanlar durup dururken yanmaz (ise de yarım milyon insan RESMEN ve resimli belgelenmiş, sayı yine de az değil)
Bütün bunlardan TİN-ZEYTUN mekanizması sorumlu. BELED suresini yazmalıyız. Sonra TİN suresini üçüncü olarak da Kureyş suresini yazarsak, taşlar yerine oturacaktır.
95-Tin Suresi:
1- Tîn'e ve Zeytun'a,
2- Sina dağına
3- Ve bu güvenli beldeye andolsun ki,
4- Biz insanı en güzel biçimde yarattık.
106-Kureyş Suresi:
1- Kureyş'in ilâfı (güven ve barış andlaşmalarından faydalanmalarını sağlamak) için.
2- Kış ve yaz seferlerinde (faydalandıkları andlaşmaların) kadrini bilmiş olmaları için.
3- Bu Beyt (Kâbe)nin Rabbine kulluk etsinler.
4-O, kendilerini açlıktan kurtararak beslemiştir ve her tehlikeye karşı onlara emniyet vermiştir.
5-Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına kaktık.
6-Ancak iman edip yararlı işler yapan kimseler başka; onlar için kesilmez bir mükafat vardır.
7-O halde artık sana dini ne yalanlatabilir?
8-Allah hakimlerin hakimi değil mi?
90-BELED Suresi:
1- Andolsun bu beldeye
2- Ki sen bu beldede oturmaktasın.
3- Ve and olsun baba ve çocuğuna.
4- Biz insanı gerçekten bir sıkıntı içinde yarattık.
5- İnsan, kendisine karşı kimse güç yetiremez mi sanıyor?
6- Ben, yığın yığın mal yok ettim diyor.
7- Kendisini bir gören olmadı mı sanıyor?
8- Biz ona iki göz vermedik mi?
9- Bir dil ve iki dudak?
10- Ona iki yolu gösterdik.
11- Fakat o, o sarp yokuşa göğüs veremedi.
12- Bildin mi sen, o sarp yokuş nedir?
13- Köle azat etmek,
14- Veya salgın bir kıtlık gününde yemek yedirmektir,
15- Yakınlığı olan bir yetime,
16- Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula.
17- Sonra da iman edip de sabrı tavsiye eden ve merhamet tavsiye edenlerden olmaktır.
18- İşte bunlar, amel defterleri sağlarından verilenlerdir.
19- Âyetlerimizi tanımayanlar ise, onlardır işte amel defterleri sollarından verilenler.
20-Onların üzerlerine bir ateş bastırılıp kapıları kapanacaktır.
Yani EKSİ ve ARTI YERKÜRE MIKNATISINA (İKİ KUTUP) Çeken kutup-iten kutu ve ikisinin NÖTR olduğu, çekip itmediği, mıknatısın TASTAMAM ORTASI O DÖNEMDE anlıyoruz ki SİNA DAĞI imiş. Ve bir de biliyoruz ki, Musa'dan önceki EMİN(Nötr) BELDE ise GİZE (Kahire) kentiymiş.
Emin Belde Cheops-Kefren-Mikerinos piramidlerinden doğuya, yani TUR dağına doğru kaymış. Niçin kaymış? Çünkü kutuplar GEZGİNDİR. Yani her yıl yer değiştirir ve yürürler. İki kutup bu durumda yürürken, TAM ORTALARINDAKİ bölge (nöt, emin bölge Aummani skhidra) da ELBETTE yer değiştirecek. Zaten Musa ile birlikte Firavun'un başkenti EMİN BELDE OLMAKTAN kurtuldu. TUR DAĞI emin belde oldu.
Yoksa, Piramitlerin cesetleri, mumyaları saklamasını, meyvelerin ve sunakların çürümeden, bozulmadan durmasını, Eski Mısırlıların bir sırrı mı sanıyorduk? Hayır"! EMİN BELDE özelliği ve işlevi bunu yapıyordu. Yani sır PİRAMİTLERDE değildi. EMİN BELDE koordinatlarında olmalarından kaynaklanıyordu.
Ve tabi tılsımlar da vardı. Emin belde'den alınan gizil güçler. Firavun'un sihirbazlarının elde ettiği bu güçlere karşı asla durulmuyordu. Fakat Nil nehrindeki sepetten bebek olarak çıkıp da TUR dağında Rabbi'nden Tevrat kitabelerini alıp, sonra Mısır'a dönen ve Firavun'un sihirbazlarını elindeki ASA ile sihirlerini yılan biçiminde yok eden Musa'nın iki yaş dönemi arasında kozmik bir olay olmuştu. Gize'den kaldırılmış olan EMİN BELDE TUR dağına monte olmuştu. Tur dağı DOĞAL bir PİRAMİT görevini yapıyordu.
TUR=KONİ demek
Mount=Koni demek
Musa o DOĞAL piramit'e monte olmuştu. Kur'an'dan bildiğiniz biçimde Allah ile diyalog kurmuştu. (Musa Kur'an'da adı en çok geçen elçidir: 27 kez ismen ve bir kaç misli de işaret edilerek verilmiştir. Yani Musa kastedilerek 75 kadar Ayet vardır)
Emin Belde TUR'U SİNA DAĞI olmuştu. Üst tarafı yüksek EKSİ KUTUPTU. Altı ise (Dağ yamacı, ilk etekleri) yüksek artı kutuptu. Musa'nın zarar görmemesi için Allah şöyle buyurdu:
"Burası kutsal Tuba vadisidir, ayakkabılarını çıkar!"
TAHA/12 "Gerçekten Ben, Ben senin Rabbinim. Ayakkabılarını çıkar; çünkü sen, kutsal vadi olan Tuva'dasın."
Evet Tuva (Sankritçe Tuba) Ve ayakkabı çıkarılınca MUSA TOPRAKLANDI. (elektrikteki ground) (Tersi Phase) Bunların bir diğer adı YİNE TİN VE ZEYTUN. Toprak ve faz...
Tur dağının tepesinde (UFO'ya çok benzeyen konik bir dağdır orası) Büyük şiddet olayları oldu. Yıldırım ile evamir'i aşere yazıldı
Ve Fusion reaktörü olan tabutüssekine/Ahit sandığı orada verildi. Eğer Musa'nın ayağı çıplak olmasaydı, bir yalıtkan olsaydı ayaklarında, Tabutüssekine'ye dokunan insanlar gibi kül olurdu orada. Böylece EMİN BELDE'nin kutuplarını kavradık.
Gelelim devamına:
1- Tîn'e ve Zeytun'a,
2- Sina dağına
3- Ve bu güvenli beldeye andolsun ki,
4- Biz insanı en güzel biçimde yarattık.
Artı-eksi kutupların tam ortasındaki sina dağına ve Gize'den sina'ya, oradan Kudüs'e ve oradan da MEKKE'ye gelen KIBLE bunların dördü de EMİN BELDE. Kutuplar gezindikçe EMİN BELDE DE geziyor. Mekke'de duruyor şu anda... Bunu nereden anlıyoruz? BELED (Belde) suresinden. Ve İbrahim ile oğlu İsmail'in yaptığı KABE BLOĞUNDAN anlıyoruz. Kabe bloku PİRAMİTLERİN yerine yapılan bir GEOMETRİK modeldir. Ve GÜÇ artık buraya geçince, Allah "Kazıklar sahibi Firavun" diye indirdiği ayetle, gücü firavun başkentinden almıştır.
Tur dağından başlayan Arzı Mev'ud yolculuğu, 40 yıl çöl sürgünü ile devam etmiştir. Çünkü Tur'daki EMİN BELDE statüsü, Filistin�e doğru yürüyordu. (Kutupların yürüdüğünü unutmayınız) Allah onların Filistin�e girmelerini emretti. Ama İsrail oğulları reddettiler ve korktular. Çünkü orada nefilim'ler vardı (Devasa insanlar), Devler... Musa bir tanesini öldürdü ve kemiklerinden bir köprü kuruldu. Daha sonra Davut sapanıyla Calut'u (Goliath) devirdi.
Filistin'e yürüyemedi EMİN BELDE. Korkak İsrail oğullarıyla ÇÖLDE 40 yıl bekletildi EMİN BELDE. İsrail oğulları da mecburen beklediler. Emin Belde'den kutup içinde kutup (Tin-Zeytin gibi) Bıldırcın ve kudret helvası MİSAL kelimeleriyle anlatılan quadropole olmuştu. 40 yıl gecikmeyle bu kez EMİN BÖLGE Kudüs'e taşındı. O an eski adı Yaruşalim (Yaru=Arazi, alim=Selim, emin) Arapçasından örnek, "Sağ-salimen varmak gibi" Şalmut=Selamet. Kentin tam adı KUDDÜS AL ARU-SALİM. Kuddüs>>>Kudüs>>>Kutsal'ı bir yerden daha anımsayacaksınız. "KUTSAL TUVA (Tuba) VADİSİNDEN" Emin ve Kutsal TUVA bu kez kutsal ve selametli Jarusalem olmuştu.
Davut, o bölgedeki Anak oğlu devlerin lideri Calut(Galot, Goliath)ı öldürdü. Ve Kral Davut zamanında burası İbranilerin yurdu ve başkenti oldu. Aynı yere bir tür KABE ve biraz da PRAMİT karışımı bir mabed yapıldı. Tıpkı piramitler gibi, ifrit denen bir cin ırkı tarafından devasa bir Süleyman mabedi yapıldı. (Ağlama duvarı, bunun bir duvarıdır, diğerleri yıkılmıştır.) Zaten Ziggurath'da olduğu gibi İFRİTLERİN yaptığı herşey sonradan bir şekilde ilahi gazaba uğrayıp YOK EDİLİYOR. Yani paranormal olarak yapılan inşaatları Allah'ımız iptal ediyor, onlar geçici kalıyorlar. Nitekim, bugünkü ağlama duvarı, sadece İNSAN eliyle yapılmıştı. Ama daha sonra İFRİTLER (Ephrates) TESHİR edilip de Süleyman'ın emrine verilince, diğer kalan yapı, çarçabuk bitti. İfritlerin yaptığı bölümler yok oldu.
İkinci krallık ve krallığın alameti olan Tabutüssekine'yi yazalım? (Önemli)
247- Peygamberleri onlara: "Allah, size hükümdar olmak üzere Talût'u gönderdi." demişti. Onlar: "Ona bizim üzerimize hükümdar olmak nereden geldi? Oysa hükümdarlığa biz ondan daha lâyıkız, ona maldan bir genişlik, bir bolluk da verilmemiştir." dediler. Peygamberleri de "Onu sizin başınıza Allah seçmiş ve ona bilgi ve vücut bakımından bir güç, bir genişlik vermiştir." dedi. Hem Allah, mülkünü dilediğine verir. Allah'ın rahmeti geniştir, o her şeyi bilir.
248-Peygamberleri, onlara şunu da söylemişti: Haberiniz olsun, Onun hükümdarlığının alâmeti, size o tabutun gelmesi olacaktır ki onda Rabbinizden bir sekine (sükûnet, gönül rahatlığı), Musa ve Harun ailelerinin bıraktıklarından bir bakiyye (kalıntı) vardır. Onu melekler getirecektir. Eğer iman etmiş kimselerden iseniz, bunda sizin için kesin bir ibret, bir alâmet vardır.
249-Talut, ordu ile hareket edince dedi ki: "Allah sizi mutlaka bir nehirle imtihan edecek. Kim ondan içerse, benden değildir. Kim de onu tatmazsa, işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka (bu kadarına ruhsat vardır)." Derken içlerinden pek azı hariç, hepsi de varır varmaz ondan içtiler. Talut ve beraberindeki iman eden kimseler nehri geçtiklerinde. "Bizim bugün, Calut ile ordusuna karşı duracak gücümüz yok." dediler. Allah'a kavuşacaklarına inanıp, bilenler ise şu cevabı verdiler: "Nice az topluluklar, Allah'ın izniyle nice çok topluluklara galip gelmişlerdir. Allah, sabırlılarla beraberdir."
20/39- "Onu sandığın içine koy, denize bırak, deniz de onu sahile bıraksın onu, hem Bana düşman, hem ona düşman biri alsın!" Ve senin üzerine,gözetimim altında yetiştirilesin diye, katımdan bir sevgi koydum.
20/40- O zaman kız kardeşin gidiyor ve: "ona iyi bakacak birini bulayım mı size?" diyordu. Böylece, gözü aydın olsun ve üzülmesin diye seni tekrar annene iade ettik. Hem bir adam öldürdün de seni gamdan kurtardık, seni birçok denemelerden geçirdik; bu sebeple yıllarca Medyen halkı arasında kaldın, sonra da ey Musa, bir kader üstüne geldin.
DAVUT>>>>TALUT (Calut ise Dev kral) Talut İsrail oğullarından değildi. Buna karşı çıktılar. Allah'ın verdiği tabutüssekine Ahit sandığına DOKUNABİLEN (TOPRAKLAYABİLEN) yegane insandı.
zahire esir olanlar meseleleri idrak edemez.
YanıtlaSil