Vakıa Suresi, teorik fiziğe yol gösteren önemli gizliliklere sahip olduğu gibi, aynı zamanda 18. Yüzyıldan sonra olacak bazı olayları bildiren anlamını bu yüzyılda açan kainatta ki en müthiş olayı haber veren bir suredir; yani, geleceğe dönüktür. Nitekim, Hazreti Muhammed, “Vakıa Suresi’ni evlatlarınıza öğretin; onlar da kendi evlatlarına öğretsinler” diyerek bu surenin önemini vurgulamıştır.
Bu surenin 76. ayetinde, “mevakiin nücum” (yıldızların yerlerine) yemin edilmektedir. Burada, yıldız değil, “yıldızın yeri” söz konusudur. Kur’an sözlerinin yedi anlamı içersinde, “yıldız yerlerinin”anlamı olarak karadelikler (K8, K39, K55, K98, K136, D34, D35, D50, S22) en önemlisidir.
Yukarıda verdiğimiz kaynaklardan, K. Ferguson’un 1991 (ülkemizde 1996) yılında yayınlanan “Black Holes in Space Time” (Uzay-Zaman’da Karadelikler) adlı kitabından (K55) ve J. G. Taylor’un 1973 (ülkemizde 1983) yılında yayınlanan “Black Holes: The End of The Universe?” (Karadelik: Evrenin Sonu Mu?) adlı kitabından (K136), karadelikler hakkında ayrıntılı bilgi alınabilir.
Büzüşmeyen ve ışımayan dev bir yıldızı, bilim dünyasında ilk kez “Laplace” tanımlamıştır. Einstein ise, genel relativite matematiğinde, evrenin, içindeki maddelerin ağırlığı ile eğilip büğrüldüğünü hissetmemişti. Aynı yıl, Karl Scwarzschild bu denklemlerin çok özel bir çözümünü bulduğunda gözlerine inanamadı. Denklemler, karadelik halinde çöken bir yıldızı öngörmekteydi.
Bir karadelik, çöken bir yıldızın büzüşmesi ile oluşur. Yani, karadelik bir kütle değil, çekim yüzeyidir. Dolayısıyla, karadeliğe düşen biri, onun zar (membran) yüzeyinden geçerek ardındaki tünele girer. Tünelin öteki ucu, “akdelik”dir (235). Tünelin kendisi ise, “Worm Hole” (Kurt Deliği) olarak adlandırılır (D11, D12). Bu tünel, mini bir “Sur Borusu”dur. Çok geniş başlayan bu borucuk o kadar incelir ki, sonunda bir atom onun yanında bir galaksi gibi kalır. Uzayın, Schwarzschild’in gösterdiği biçimde hunileşip, uçurumlaşması olayına, fizikte ve matematikte “Tekillik” (Singularity) adı verilmiştir. Tekillik, karşıtı olmayan ve bizim matematik sayılarımızın tükendiği, değerlerin sıfırdan küçük olduğu, maddeyi atomlara, atomları atomaltı parçacıklara ayırıp, en küçük bileşen (yani kuant) olarak enerjiye çeviren noktadır.
Karadelik hunisini bulan ve bunu “Berzah”da boğazlaştıran, sonra, karadeliğe çekilen bir maddenin karşıt bir huniden atılması mantığı ile, “Akdelik Teoremi” oluşturulmuştur. Bu teoreme göre, “dönen halka tekillikli” bir karadeliğin eşleniğinden uygun bir hızla giren biri, kendini parelel bir evrende bulur.
Yakıtı tükenen yıldızın içine doğru büzülmesi ve en sonunda, yıldız yerine sınırsız bir yoğunlukta ve sıfır hacimde korkunç bir çekim alanın ortaya çıkmasıyla oluşan karadeliklere Kuran şöyle işaret etmektedir:"Hayır, yıldızların yerlerine yemin ederim. Şüphesiz bu, eğer bilirseniz gerçekten büyük bir yemindir." (Vakıa Suresi, 75-76)
Ayette yıldızların yerlerinin büyük bir gücü temsil ettiği özellikle vurgulanmıştır. Karadeliklerin yıldızların yerlerinde belirmeleri ve sahip bulundukları büyük çekim gücü düşünülürse ayetin anlamı anlaşılacaktır
KARADELİKLER
20. yüzyılda evrendeki gök cisimleri ile ilgili pek çok yeni keşif yapılmıştır. Günümüzde henüz yeni tanınan bu cisimlerden biri de karadeliklerdir. Karadelikler, yakıtı tükenen bir yıldızın kendi içine doğru büzülmesi ve en sonunda, yıldız yerine sınırsız yoğunlukta ve sıfır hacimde çok büyük bir çekim alanının ortaya çıkmasıyla oluşmaktadır. Karadeliği, yüzey yerçekimi oldukça güçlü olduğu ve ışık içinden kaçamadığı için, en büyük teleskoplarla bile göremeyiz. Ancak içine çöken yıldız bulunduğu yerin çevresine olan etkisiyle algılanabilir. Allah Vakıa Suresi'nde yıldızların yerleri üzerine yemin ederek bu konuya şöyle dikkat çekmiştir:
Hayır, yıldızların yer (mevki)lerine yemin ederim. Şüphesiz bu, eğer bilirseniz gerçekten büyük bir yemindir. (Vakıa Suresi, 75-76)"Karadelik" kavramı ilk kez 1767 yılında İngiliz bilim adamı John Michell tarafından ortaya atılmış ve "karadelik” ifadesi ise ilk kez Amerikalı fizikçi John Archibald Wheeler tarafından 1969 yılında kullanılmıştır. Önceleri tüm yıldızları görebildiğimizi varsayarken, sonraki yıllarda uzayda ışıklarını göremediğimiz yıldızların da var oldukları anlaşılmıştır. Çünkü enerjisi tükenen bu yıldızların ışıkları da yok olmaktadır.
Karadelik, bir kütlenin, ışığın artık sızamayacağı kadar küçük bir alanda toplanmasıdır. Şiddetli çekim alanı, fotonları ve en hızlı parçacıkları dahi bu bölgede hapseder. Güneş'in 3 katı büyüklüğündeki kütleye sahip tipik bir yıldızın yanması ve patlaması sonucunda oluşan karadeliğin çapı sadece 20 km kadardır. Kara delikler "kara"dır, yani doğrudan gözlemlemek mümkün değildir. Kendilerini dolaylı olarak, diğer gök cisimlerine uyguladıkları yüksek çekim güçleriyle belli ederler. Aşağıdaki ayette de kıyamet günü tasvirlerinin yanı sıra, bir yönüyle de karadeliklerle ilgili bu bilimsel bulguya işaret ediliyor olabilir:
Yıldızlar 'örtülüp (ışıkları) silindiği' zaman, (Mürselat Suresi, 8)Karadelik, bir kütlenin, ışığın artık sızamayacağı kadar küçük bir alanda toplanmasıdır. Şiddetli çekim alanı, fotonları ve en hızlı parçacıkları dahi bu bölgede hapseder. Güneş'in 3 katı büyüklüğündeki kütleye sahip tipik bir yıldızın yanması ve patlaması sonucunda oluşan karadeliğin çapı sadece 20 km kadardır. Kara delikler "kara"dır, yani doğrudan gözlemlemek mümkün değildir. Kendilerini dolaylı olarak, diğer gök cisimlerine uyguladıkları yüksek çekim güçleriyle belli ederler. Aşağıdaki ayette de kıyamet günü tasvirlerinin yanı sıra, bir yönüyle de karadeliklerle ilgili bu bilimsel bulguya işaret ediliyor olabilir:
Tarık Suresi'nin üçüncü ayetinde ise "delen yıldız"dan söz edilmektedir:
Göğe ve Tarık'a andolsun, Tarık'ın ne olduğunu sana bildiren nedir? (Karanlığı) Delen yıldızdır. (Tarık Suresi, 1-3)Ayetin Arapçası'nda "delik" anlamına gelen "sakb" kelime kökünden, "delik açan, delen ve delip geçen" anlamlarına gelen "essakibu" ifadesi kullanılmaktadır. Kardelikleri tarif eden bilimsel yayınlarda ise "delik açmak, delmek" anlamlarına gelen "puncture" kelimesi kullanılmaktadır. Karadeliklerin özelliğini ifade etmek için Kuran'da kullanılan bu kelime son derece hikmetlidir. Ayette yıldızlarla ilgili bu bilgiye de dikkat çekilmiş olması, Kuran'ın Allah'ın sözü olduğunu ispatlayan bir diğer önemli bilgidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder