ALLÂH...
Öyle bir isimdir ki...
"Ulûhiyet"e işaret eder!
"Ulûhiyet"
hem "HÛ" ismi ile işaret edilen "Mutlak Zât" anlamını içerir; hem de
İlim mertebesinde, ilminin icabı olan "nokta"lar âleminde her bir
"nokta"yı oluşturan, her biri kendine özgü "Esmâ" mertebelerini işaret
eder!
"Zât"ı itibarıyla, "şey"in gayrı, "Esmâ"sı itibarıyla "şey"in aynı olan,
Allâh ismiyle işaret edilen; âlemlerden Ganî ve benzeri olmayan, zattır!
Bu yüzdendir ki, "şey"i ve fiillerini Esmâ’sıyla yaratan zat, Kur’ân-ı Kerîm’de "BİZ" işaretini kullanmaktadır.
"Şey"de
kendisinin gayrı yoktur! Bu konuda çok iyi anlaşılması gereken husus
şudur: "Şey"den söz ettiğimizde; "şey"in zâtı derken, onun varlığını
oluşturan "Esmâ mertebesinden" söz ederiz.
"Şey"in zâtı hakkında tefekkür edilir, konuşulur.
Allâh adıyla işaret edilenin Zâtı hakkında ise konuşmak muhaldir; yani kesinlikle olanaksızdır!
Çünkü
Esmâ özelliğinden meydana gelmişin, mutlak Zât hakkında fikir
yürütmesi, "vahiy" yollu gelmiş bilgi ile dahi olsa -ki bu da
olanaksızdır- mümkün olmaz!
İşte bunu anlatmak sadedinde ‘’yolun sonu "hiç"likte biter,’’ denmiştir!
&&&&&&&&&
Bu isim (ALLAH);
Bütün isimleri camiğdir,(kapsar).
İsm-i azamdır…Celal dır…
Bu ism-i celalın talimi (uzun süreli zikri),ileri derecede adap gerektirir.
Çok temiz, tenha bir mekânda,
Abdestli olarak,
olağan üstü samimi ve saygılı,
kıbleye yönelmiş vaziyette,
namazdaki gibi oturularak,
tespih sağ elde,
el ya sağ diz üzerinde veya kalp üzerinde tutularak,
dil damağa yapıştırılmak suretiyle,
sessiz, kalben,
dikkat dağılıncaya kadar, bilinçli olarak zikredilir.
Bu arada baş öne, sağa doğru yıkılır, gözler kalbe yönelir.
Her ‘’Allah’’ kelamında sağ şehadet parmağı ile bir tespih çekilir.
Yani sağ el şehadet parmağı bir kere hareket etmiş olur.
Bu efal, efal-i cemaldir.
Hiç bir şekilde, vücudun diğer azaları hareket ettirilmez.
Gözler başka alana kaymaz…
Allah ism-i celalını çok zikir etmeye gelmez.
Şiddet tecelli eder.
Aşk’ulllah öyle bir seviyeye çıkar ki
ne nefis, ne ruh, ne de beden buna tahammül edebilir.
O nedenle öyle binlerce sayıda okumak,(tecelli ehline) zarar verir.
Tahammülü imkânsızdır,
hem zat hem sıfat için.
Akla dahi zarar gelebilir.
Bu tembihat dikkate alınmazsa, son pişmanlık çare değildir.
Bu isim asla ayaklar hareket halindeyken okunmaz.
Tevhit ehlinin böyle şey yapması halinde insanlar ve kendisi çok zarar görür.
İnsanlar totemlere, putlara tapmaya başlarlar…
İnsanların itikatlarına zarar gelir, tevhide aykırıdır.
Allah’ın ismidir diyerek her esması tespih edilmez.
Arada bir zikirden bahsetmediğimiz bilinsin.Uzun süreli ve çok zikirden bahsediyoruz.
Efal ile az zikirde olsa anlamı fena(negatif-terbiye edici) olan esmalar ,’’ya,’’ene’’ ve ‘’el’’ takısıyla zikredilmez.
İhtiyaç
halinde, tecellinin istenmediği hallerde (la ) takısı kullanılarak
efalli zikredilir ki o tecelli mahviyete gitsin, hükmü kalksın.
’’ La kahrı vela gazabı vela mevti vela memati gibi.’’
Ayaklar rububiyete dair esmaların okunmasına müsaittir.
Allah ismi ancak (ulviyet cemalinde) sağ el efaliyle okunur.
Ulviyet celalı olan sol elde asla okunmaz.
Avam dahi bu tertibe riayet etmelidir.
***************’’Beni
güzel (cemal ) isimlerimle zikrediniz’’ emrine riayet
etmeliyiz.Zikirden murat O ismi zahire davettir,muhatap olmayı
istemektir..Allah hali hazırda hem zahir hem batındır...kişinin Allah
cc. muhatap olması ise muhaldir...O’nun şiddet celaline tahmmül etmek
düşünülemez..
Besmele şeklinde zikir yapılması gerekir...*****************
yalnız dikkat allah-ü yazıo
YanıtlaSil