12 Ekim 2009 Pazartesi

MANTRA (ZİKİR)


Bir kelimenin ritmik bir şekilde tekrarlanmasına Uzak Doğuda mantra, tasavvufta ise zikir deniyor. Zikirden kasıt öncelikle belli
kelimelerin ritmik bir şekilde tekrarlanmasıdır. Bu kelime
tekrarlarının yüzde 70'i su olan insan bedenin de ne kadar güçlü
sonuçlar doğuracağı Japonların "MUCIZE SU" deneyi ile ispatlandı.
Bununla beraber bu kelime dizinleri arasin da en yogun manalara
Allah'ın isimleri mevcut olduğu için esmaları mantra etmenizi
öneririm.


Zikir önce dil ve iç sesle belli kelimeleri tekrar ederek olur.
Bundan sonra dil kalbe iner ve kalbi zikir baslar. Arifler için asıl
zikir de bu esnada başlar, zira AŞK DİLDE DEĞIL KALPTE YAŞANIR... KALBİ zikri açmak gerekirse diyebilirim ki; hiç bir aydınlanma ve dünyalık keyfiyetin yaşanmadığı aşıkların seviştiği bir haldir, bunu sadece yaşayan bilir....

Kalbi zikre, Arifler tefekkürü zikirde der ki, hadis de geçen:

"Bir saatlik tefekkür bir yıllık ibadetten daha hayırlıdır.
"Bir saatlik tefekkür yetmiş yıllık ibadetten daha hayırlıdır..."
"Bir saatlik tefekkür bin yıllık ibadetten daha hayırlıdır."

keyfiyetler yaşanmaya başladığı noktadır...

Mesela "Eşsiz ve sonsuz güzellik sahibi Allah" manasına gelen CEMİL ismini zikir edildiğini düşünelim.. Önce dil ve iç sesle CEMİL ismini zikir ederken belli bir yoğunluktan sonra dilin kalbe iner de tefekkürü zikre geçersin. Kalbin, CEMİL derken, bütün varlikların maddi, manevi simalarına pencereler açıp Allah'ın eşsiz güzelliğini ve misilsiz suretlerini görüp o akil hayal almaz cennet güzelliklerinin içine girip dersin ki : "YA RABBI, SENIN CEMILI SURETINI BIR SAAT GÖRMEK İÇİN BÜTÜN CENNET NİMETLERINDEN VAZ GEÇMEYE HAZIRIM.." İşte, bu
nedenle Kerem, Aslı'da Allah'ın suretlerinden bir suretini gördü de
aşkından yanıp yok oldu... Onun cemalini bir an gören yıkılıyor,
bitiyor, yok oluyor, dünya dar geliyor da Kerem olup semada yasamaya başlıyor...
Bu arada CEMİL isminin zikri insani suret ve içsel olarak
güzelleştirme etkisine sahiptir. Özellikle, simalarına önem veren
bayanlara bu ismi meditasyonların da mantra etmelerini öneririm...


Esmalar paha biçilmez bir hazinedir... Eğer rızık konusunda bir darlık yaşıyor.rızkının genişlemesini istiyorsan REZZAK, MUĞNİ , GANİ yada , KERİM gibi isimlerden birini yada bir kaçını seçiyorsun. Eğer iradende bir zayıflık varsa Allah'ın irade ismi olan MÜRİD ismini zikir ediyorsun ve dört ayın sonunda geçmişte yapamadığın pek çok işi yapar oluyorsun...
Neyin eksikliğini çekiyorsan esmalar sana bu konuda yardımcı oluyor..
Çünkü Rabbin, seni kendi esma terkibinden yaratmış, formulüze
etmiştir... İşte sende doğum sırasında Yıldızlar yolu ile taktir
edilen esmalarında az açılmış yada dengesiz bir şekilde açılan varsa
zikir yollu bunu değiştirebiliyorsun... Diyelim ki doğum esnasın da
Yıldızlardan aldığın etkilerle KAHHAR esması sende dengesiz bir
şekilde açılmışsa çabuk sinirlenen biri olmuşsundur.. Allah'ın,
hoşgörü, yumuşaklık gibi manalarına gelen HALİM esmasını zikir ettiğin taktirde insanlara karşı daha yumuşak olup KAHHAR esması senin tertibinde dengeleniyor....


Esmaların uygulanmasında iki temel unsur vardır

Birincisi ; sonuç almak için süreklilik esastır; Adamın biri varmış
yapacağım deyip bir türlü yapamıyormuş sonra bu iradesizliğin
sıkıntısı içinde gezerken bir mağaraya girmiş. Mağaranın içinden akan su damlalarının yerde koca bir delik açtığını görünce anlamış ki ;
"TAŞI DELEN SUYUN KUVVETİ DEĞİL SUYUN SÜREKLİLİĞİDİR". Demek istediğim o ki bir gün üç saat yapıp iki gün yapmamak yerine her gün yarım saat yap ama her gün yap, yani sürekli yap.
İkinci olarak; işlerinizin yoğun olduğu zamanlarda otobüste giderken, yolda yürürken bile yapabilirsiniz. Sessiz bir ortam konsantrasyon için faydalıdır ama zorunlu değildir zira beyin aynı anda iki şeyi algılayabilir. Yani siz yürürken VEDUD - VEDUD - VEDUD dediğinizde beyin bunu algılar. Önemli olan o kelimeyi tekrarlamanızdır....


İnansanda inanmasanda manasını bilsende bilmesende ritmik bir şekilde tekrarlanan kelime dizinleri DNA yı programlayacak tek çalışmadır.
Neden mi ?


Japonlar sanıyor ki; sadece suyun hafızasını bulduk!.. Ama bilmiyorlar ki bulduklari şey hayal dunyalarina sığmayacak bir değerde;

Insan bedenin yüzde 70'i su...
Bedende ki suyun içinde ne var ?
- Hücre
Hucrenin icinde ne var ?
- Çekirdek
Çekirdeğin içinde ne var ?
- DNA

Dolayısı ile su programlanırsa DNA programlanr... 4 ay her gün
esmalardan birini yarım saat zikir et göreceksin...

Ama burada şunu hatırlatmak isterim bu esmaları zikir ederken
sebeblerde yapışmak lazımdır. Zira gökte verecek bir tanrı yok..
Mesela ALİM ismini zikir ediyorsun diyelim, bu isim beynindeki ilimle ilgili noronları uyaracak kuvvetlendirecektir. İşte sen beyninde açmış olduğun bu alanı kullanabilmek için sebeblere yapışıp ilimle meşgul olman gerekir. Yoksa ALİM ismini yüzbinlerce kez zikir et,
kullanmadıktan sonra ne işe yarar ki...


ALLAH sonsuzdur ama Evrende esma olarak tecelli eder... Mesela mahlukata rızık vermek istediğin de REZZAK ismi ile, türlü türlü nebahetin bahar da tazelenip güzelleşmesin de CEMİL ismi ile, çekirdeğin yeşerip ağaç olmadan önce tasarlanmasın da ALLAM'UL GUYUB ismi ile tecelli etmesi gibi... İşte bütün esmalar, ALLAH'ın mahlukata karşılıksız olarak tek taraflı vermesinden söz ederken sadece "AŞK kaynağı ; çok seven ve sevilen" manalarına gelen VEDUD esması ALLAH'ın mahlukatla iki taraflı
bir ilişkisini anlatır. Zira hem sevmek istiyor hemde sevilmek...


KEREM, ASLIYA, AĞAC MEYVASINA, BAHAR GÜNEŞİNE SADAKETİNİ VEDUD İSMİNİN CİLVESI İLE İFADE EDER.....

Muhabbet, sevgidir... Evrenin oluşmasının yegane nedeni ALLAH'ın
mahlukata duyduğu muhabbetten kaynaklanır.. Öyle ki; her bir atom
tanesi birbirine muhabbetin getirdiği korkunç sadakatle döner durur....
O halde sadakatin olmadığı aşk, beşeri bir hevesten ibarettir ancak;
seven sevgilisi ile öyle meşguldür ki, baktığı her yerde sevgilisinin
hüsnü cemali tezahür eder de en sonunda insanlar der ki: SEN
KAYBOLMUŞSUN SEVGİLİNDE, SEVGİLİN KALMIŞ YALNIZCA SENDE...
KEREM'IN ASLIDA GÖRDÜĞÜ SADECE O'YDU

Halk gafletinden dolayı Kerem'in bir kadın peşinde koştuğunu düşünür.
Ama Arif olan bilir ki : " Aslı suretinde Kereme görünen O'dur."
Şüphesiz ALLAH kendi güzelliğini bir suretten gösterdiği zaman yana yakıla peşinden gider de en sonunda KEREM'e ne oldu dendiğin de Aşkından yanıp külleri semaya savruldu denir....

AŞKTA KORKUNÇ BIR SADAKET VARDIR BU NEDENLE ALLAH KISKANÇTIR...

Resule soruyorlar Zina yani "kendi heva ve hevesine yönelik hormonel bazda yaşanan yapay sevgiler" neden günahtır. Resul der ki: "ALLAH KISKANÇTIR..." Tabi ki ALLAH'ın kıskanması beşeri kıskanmadan ziyade VEDUD isminin ALLAH'ın mahlukatla iki taraflı bir ilişki içerisin de olmasından kaynaklanıyor. Yani insan gerçek sevgi yerine yapay sevgileri yaşaması ALLAH'ı KISKANDIRIYOR!... Zaten bu nedenle VEDUD
ismini mantra edenler gerçek sandığı bütün sahte iliksilerin de bir
kopma yaşıyor, ayrılıkları birbiri ardına geliyor...

VEDUD İSMİNİN MANTRA EDİLMESİ....
VEDUD isminin mantra edilmesi kişinin beynindeki sevgi nöronlarını güçlendirip, gerçek sevgiyi yaşamasına dair idrak'ın oluşmasın da yardımcı olup bütün dünyasını sadece sevgi haline getirir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder